Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde bir haftadır kayıp olan 16 yaşındaki Hasret Akkuzu’nun cansız bedeni su kuyusunda bulunurken, bir başka 16 yaşındaki kız çocuğu da “karnım ağrıyor” diyerek gittiği hastanede doğum yaptı. Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen), yaşanan bu iki olayın çocukların nasıl bir güvensizlik ortamında yaşadığını bir kez daha gözler önüne serdiğini belirterek, “Bir çocuk hamile olmamalıdır” vurgusu yaptı.
Eğitim Sen, yaptığı açıklamada bu olayların bireysel trajediler olarak görülmemesi gerektiğini, aksine eğitimden sosyal politikaya, çocuk koruma sisteminden toplumsal cinsiyet eşitliğine kadar her alanda yaşanan çürümenin bir sonucu olduğunu ifade etti. Sendika, her iki kız çocuğunun da açık lise öğrencisi olmasına dikkat çekerek, örgün eğitimden kopan çocukların savunmasız, güvencesiz ve yalnız bırakıldığını vurguladı.
“Bugün açık lise uygulaması, birçok kız çocuğu için bir eğitim hakkı değil, tam tersine eğitimden uzaklaştırmanın ve görünmezleştirmenin bir aracına dönüşmüştür. Okuldan kopan her çocuk, yalnızca öğrenme hakkını değil, korunma hakkını da kaybetmektedir,” ifadelerine yer verildi.
Eğitim Sen, iktidar politikalarının çocukları eğitimden kopardığını belirterek, zorunlu eğitimin fiilen kısaltılması, çocukların açık liseye yönlendirilmesi, karma eğitimi zedeleyen uygulamalar ve yoksulluğun derinleşmesiyle birlikte çocukların yaşam hakkının da tehlikeye atıldığını vurguladı.
Açıklamada ayrıca, “İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmek, toplumsal cinsiyet eşitliği derslerini müfredattan kaldırmak ve karma eğitimi tartışmaya açmak, çocuk istismarının önünü açan, çocukların yaşam hakkını yok sayan karanlık politik tercihlerdir,” denildi.
“16 yaşında doğum yapan, katledilen her kız çocuğu, bu ülkenin eğitim sistemine ve sosyal politikasına yöneltilmiş bir suç duyurusudur. Asıl sorumlular sadece failler değil, bu düzeni yaratan politikalardır,” ifadeleriyle Eğitim Sen yetkilileri tepkilerini dile getirdi.
Eğitim Sen, açıklamasını şu çağrıyla sonlandırdı:
“Kamusal, bilimsel, laik, cinsiyet eşitlikçi ve anadilinde eğitim; çocukların yaşam hakkını korumanın en temel güvencesidir. Kız çocuklarını açık liselere, yoksulluğa ve istismara mahkûm eden politikalara karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.”