CHP’den “Yeni Çözüm Süreci” Komisyonuna 53 Sayfalık Rapor
CHP, yeni çözüm süreci kapsamında TBMM’de kurulan komisyona, daha önce 17 sayfa olarak hazırladığı öneri raporunu 53 sayfaya genişleterek sundu. Raporda yargı bağımsızlığından Kürt sorununa, Alevi haklarından ekonomik demokratikleşmeye kadar geniş bir çerçevede düzenleme önerileri yer aldı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), TBMM’de kurulan yeni çözüm süreci komisyonuna kapsamlı bir rapor sundu. Parti, daha önce hazırladığı 17 sayfalık metni genişleterek 53 sayfalık bir rapor haline getirdi. Raporda, anayasal düzenin güçlendirilmesi, temel hak ve özgürlüklerin genişletilmesi, çoğulcu demokrasinin inşası ve toplumsal barışın kalıcılaştırılmasına yönelik öneriler dikkat çekti.
Raporda, Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) görevlerinden ihraç edilen on binlerce vatandaşın durumunun yeniden ele alınması ve hukuk çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. 2016 yılında ilan edilen olağanüstü hal (OHAL) kapsamında yaklaşık 125 bin kişinin kamu kurumlarından ihraç edildiği belirtilirken, bu işlemlere karşı yargı yolunun uzun süre kapalı tutulduğuna dikkat çekilmiştir.
Yaşanan hukuksuzlukların boyutu, beraat eden ya da haklarında takipsizlik kararı verilen kişilerin dahi görevlerine iade edilmemesiyle artmıştır. Bu durum, Cumhurbaşkanı tarafından bile "at izi it izine karıştı" denilerek teyit edilmiştir. İhraç edilen on binlerce vatandaşın kişisel bilgilerinin Resmi Gazete’de yayımlanması yoluyla özel sektörde dahi iş bulmaları engellenmiştir. Ayrıca, darbe girişimiyle ilgisi olmayan bir barış bildirisi sebebiyle görevlerinden ihraç edilen barış akademisyenleri hakkındaki Anayasa Mahkemesi (AYM) kararına rağmen görevlerine iade konusunda idari yargıda uyum sağlanamamıştır.
CHP, olağanüstü hal döneminden kalan tüm uygulamaların sonlandırılmasını ve vatandaşların mağduriyetlerinin evrensel hukuk ilkelerine göre giderilmesini önermektedir. Raporda yer alan öneriler arasında, olağanüstü hal döneminden kalan uygulamaların kaldırılması, tüm işlemlere karşı yargı yolunun açık ve etkili hale getirilmesi ve savunma hakkını kısıtlayan tüm yasal düzenlemelerin kaldırılması yer almaktadır. Özellikle KHK'larla haklarında başlatılan soruşturma ve kovuşturma işlemleri lehlerine sonuçlanan kamu görevlilerinin, yargı organı çalışanlarının ve diğer kurum mensuplarının görevlerine ya da eşdeğer görevlere iadesi ve haklarındaki tedbirlerin kaldırılması talep edilmektedir. Komisyonun, OHAL'i olağanlaştıran tüm düzenleme ve işlemlerin yeniden ele alınması gerekliliğini ilke kararı olarak açıklaması gerektiği belirtilmiştir.
AYM ve AİHM kararları vurgusu
CHP raporunda, Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği hükümlerin hiçbir değişiklik yapılmadan yeniden kanunlaştırılması uygulamasına son verilmesi istendi. TBMM’nin, AYM ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin tüm kararlarına uyulması konusunda açık bir tutum alması gerektiği belirtilirken, bu kararları uygulamayan hâkim ve savcılar hakkında disiplin soruşturması açılması ve meslekten men yaptırımı uygulanması önerildi.
Lozan ve Atatürk milliyetçiliği
Raporda Lozan Antlaşması, ulusal egemenliğin ve Cumhuriyet’in kurucu değerlerinin temel taşı olarak tanımlandı. CHP, Atatürk devrimleri ve Altı Ok’un; özgürlükçü cumhuriyet, eşit yurttaşlık ve kamusal vicdanın dayanağı olduğu vurguladı. Atatürk milliyetçiliğinin, yurttaşlık bağı temelinde eşitliği esas aldığı ve farklı kimliklerin dışlanmasına karşı olduğu ifade edildi.
Yasal düzenleme önerileri
Terörle Mücadele Kanunu’nun muğlak ifadelerden arındırılması, ifade özgürlüğünü kısıtlayan hükümlerin kaldırılması istendi. Şiddet içermeyen fiillerin terör suçu sayılmaması gerektiği belirtilirken, halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçunda “somut saldırı” ölçütü getirilmesi önerildi. Siber Güvenlik Kanunu’ndaki “veri sızıntısına dair içerik oluşturma” suçunun, dezenformasyon yasasının sansür hükümlerinin yürürlükten kaldırılması talep edildi. RTÜK’ün eleştirel yayınlara yönelik yaptırımlarına son verilmesi ve Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’nun anayasaya uygun şekilde yeniden düzenlenmesi istendi.
Çoğulcu demokrasinin güçlendirilmesi
Siyasi partilere yapılan hazine yardımlarının adil hale getirilmesi, yardımdan yararlanma için yüzde 1 oy barajı getirilmesi önerildi. Kesin Hesap Komisyonu’nun kurulması ve başkanlığının muhalefete verilmesi gerektiği vurgulandı. KHK ile ihraç edilenlerin durumunun hukuk çerçevesinde ele alınması, belediyelere kayyım atanmasını düzenleyen OHAL kalıntısı yasal düzenlemenin yürürlükten kaldırılması istendi.
Kürt sorununa ilişkin öneriler
Geçmişte yaşanan travmaları çağrıştıran yer ve kurum adlarının değiştirilmesi için TBMM’de araştırma komisyonu kurulması önerildi. Değiştirilen coğrafi yer adlarının eski isimlerinin de yeni adlarıyla birlikte kullanılabilmesi istendi. Dersim olaylarının tüm boyutlarıyla araştırılması için arşivlerin açılması, Nevroz’un resmî tatil ilan edilmesi, Diyarbakır Cezaevi’nin “İnsan Hakları ve Demokrasi Müzesi”ne dönüştürülmesi ve faili meçhul cinayetlerde zamanaşımının kaldırılması talepleri raporda yer aldı.
Siyasi tutuklular ve ifade özgürlüğü
19 Mart Darbe Girişimi kapsamında tutuklanan siyasetçi ve bürokratların tahliyesi istenirken, Gezi ve Kobani davaları başta olmak üzere toplumsal muhalefeti hedef alan davalar nedeniyle cezaevinde bulunanların serbest bırakılması çağrısı yapıldı. Cumhurbaşkanına ve kamu görevlisine hakaret suçlarının kaldırılması, işe giriş ve terfilerde ayrımcılığın önlenmesi önerildi.
Nefret suçları ve Alevi talepleri
Nefret suçlarının Türk Ceza Kanunu’nda açık biçimde tanımlanması, nefret saikiyle işlenen suçların ağırlaştırıcı sebep sayılması gerektiği belirtildi. İstanbul Sözleşmesi’nin yeniden yürürlüğe konulması talep edildi. Alevi yurttaşların eşit yurttaşlık talepleri kapsamında cemevlerine ibadethane statüsü tanınması, Alevi köylerine cami yapılması uygulamasına son verilmesi istendi.
Din dersi ve tarikatlar
Zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin içeriğinin Dinler Tarihi ve Din Sosyolojisi olarak yeniden düzenlenmesi, Alevi çocuklar için seçmeli dersler oluşturulması önerildi. Tarikat ve cemaatler eliyle yürütülen ÇEDES gibi projelere son verilmesi çağrısı yapıldı.
Ekonomide demokratikleşme
Merkez Bankası’nın bağımsızlığının sağlanması, TÜİK ve düzenleyici-denetleyici kurumların idari ve mali özerkliğe kavuşturulması istendi. TMSF’nin asli görevine dönmesi ve kayyımlık yetkilerinin sona erdirilmesi gerektiği vurgulandı.
Kurultay davası ve YSK vurgusu
Raporda, CHP’ye açılan kurultay davasında yaşanan yetki karmaşasına dikkat çekilerek, siyasi partilere ilişkin tüm uyuşmazlıklarda tek yetkili merciin Yüksek Seçim Kurulu olması gerektiği ifade edildi.
Öcalan ve umut hakkı yok
CHP’nin raporunda Abdullah Öcalan, silah bırakan örgüt üyeleri ya da “umut hakkı”na ilişkin herhangi bir öneriye yer verilmedi. Anadilde eğitim ise parti programındaki çerçevede ele alındı.
Raporu komisyona teslim eden CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, “Raporumuzda teröre bulaşmamış ya da suça karışmamış kişilerle ilgili herhangi bir özel düzenleme önerisi yok. Toplumsal barışı güçlendirecek, şehit ailelerini ve gazileri rahatsız etmeyecek adımları destekleriz. Bu sürecin asli sorumluluğu Adalet Bakanlığı bürokrasisindedir” dedi.


