VEDAT AYDIN’IN CENAZESİNE GİDERKEN YAŞAMINI YİTİRENLER 34. YILINDA BURUK MEZARLIĞI’NDA ANILDI

Whatsapp Image 2025 07 10 At 18.47.14 (1)10 Temmuz 1991’de JİTEM tarafından katledilen HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın cenazesine katılmak üzere yola çıkan ve şüpheli bir trafik kazasında yaşamlarını yitiren İnsan Hakları Derneği (İHD) Adana Şube Başkanı Av. Elif Tuncer, İHD yöneticileri Hasan Üzüm, Yusuf Üzüm, Cemal Ölçmez ve İmam Turan; ölüm yıl dönümlerinde Adana Buruk Mezarlığı’ndaki anıt mezarları başında anıldı.

İHD Adana Şubesi’nin çağrısıyla düzenlenen anmaya; İHD üyeleri, Emek Partisi (EMEP), DEM Parti, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP), Elif Tuncer’in ailesi ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin önceki dönem Adana Milletvekillerinden İbrahim Özdiş de katıldı.

Whatsapp Image 2025 07 10 At 18.47.15

“Direnişin Işığıyla Hak Mücadelemizi Sürdüreceğiz”

Buruk Mezarlığı’ndaki anmada konuşan İHD Adana Şube Başkanı Av. Yasemin Dora Şeker, Vedat Aydın’ın ve yoldaşlarının yalnızca katledilmelerini değil, onların bıraktığı mirasın büyüklüğünü de hatırlatarak şu ifadeleri kullandı:

“Vedat Aydın 1990 yılında İHD Diyarbakır Şube Başkanı iken Kürtçe yaptığı konuşma nedeniyle tutuklandı. 1991 yılında HEP Diyarbakır İl Başkanıydı. 5 Temmuz’da gözaltına alındı ve 7 Temmuz’da işkence edilerek katledilmiş bedeni Elazığ Maden’de bulundu. On binlerce kişinin katıldığı cenazesinde ise yine devlet şiddeti devreye sokuldu. Dönemin Emniyet İstihbarat Şube Müdürü Hanefi Avcı’nın açıklamalarına göre 23 kişi yaşamını yitirdi. Aynı gün bizim arkadaşlarımız; Elif Tuncer, Hasan Üzüm, Yusuf Üzüm, Celal Ölçmez ve İmam Turan, hâlâ aydınlatılamamış bir trafik kazasında aramızdan alındı.”

Whatsapp Image 2025 07 10 At 18.47.12

“Bu Coğrafya Kader Değil”

Yasemin Dora Şeker konuşmasında, aradan geçen 34 yılda Türkiye’de hak ihlallerinin arttığını, temel hak ve özgürlüklerin tırpanlandığını ve otoriter bir siyasal sistemin kurumsallaştığını vurgulayarak, şöyle devam etti:

“34 yıl önce Elif Tuncer ve arkadaşlarının özgürlük, adalet ve barış için verdiği mücadele bizlere bugün de yol göstermeye devam ediyor. İnsan hakları savunucuları olarak, bu coğrafyanın kader olmadığını söylüyoruz. Rantsal çıkarlar uğruna yok edilen evrensel değerlerin yerine adaleti, özgürlüğü, kardeşliği ve eşitliği savunmaya devam edeceğiz.”

İHD’nin 39 yıllık tarihinde 27 mücadele arkadaşını faili meçhul cinayetlerle kaybettiklerini hatırlatan Şeker, yılgınlığa yer olmadığını vurguladı:

“Vazgeçmek, Elif Tuncer ve arkadaşlarının bize bıraktığı mirası reddetmek olur. Oysa bizi bir arada tutan onların bize bıraktığı vicdani ve ahlaki değerlerdir. Bu değerlerden vazgeçmediğimiz sürece zafer, er ya da geç, bizlerin olacaktır.”

Whatsapp Image 2025 07 10 At 18.47.13 (1)

“Mücadeleleri Bizlere Işık Tutmaya Devam Edecek”

Anma etkinliği, kaybedilen insan hakları savunucularının isimlerinin tek tek okunması ve mezar başında saygı duruşu ile sona erdi. Yasemin Dora Şeker, son sözlerinde Elif Tuncer ve arkadaşlarını tekrar anarak şunları söyledi:

“Bugün burada, 34 yıl önce fiziken aramızdan ayrılan ama mücadeleleriyle hâlâ bizlere yol gösteren insan hakları savunucularını, Vedat Aydın’ın şahsında bütün aydınlarımızı, dostlarımızı ve yoldaşlarımızı sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz. Onların mücadeleleri bizlere ışık tutmaya devam edecektir.”

"Beşler"in Mücadelesine Sözümüz Var: Bağımsız, Demokratik, Sosyalist Bir Ülkeyi Hep Birlikte Kuracağız!

10 Temmuz 1991’de, JİTEM tarafından katledilen HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’ın cenazesine giderken geçirdikleri trafik kazasında yaşamını yitiren dönemin İHD Adana Şube Başkanı Elif Tuncer, İHD yöneticileri Hasan Üzüm, Yusuf Üzüm, Cemal Ölçmez ve İmam Turan, ölümlerinin 34. yılında Buruk Mezarlığı’ndaki anıt mezarları başında anıldı.

“Beşler”i unutmadık, unutturmayacağız!

Anma törenine İnsan Hakları Derneği (İHD), Emek Partisi (EMEP), çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcilerinin yanı sıra hayatını kaybedenlerin yakınları da katıldı. Etkinlikte Emek Partisi adına konuşan Halil İmrek, “Vedat Aydın’ı ve beşleri saygıyla, özlemle anıyorum” diyerek başladığı konuşmasında, Türkiye’nin son 34 yılda yaşadığı insan hakları ihlallerini ve demokratikleşme mücadelesini hatırlattı.

İmrek, “Beşler, barış, demokrasi, kardeşlik ve eşitlik mücadelesinde ağır bedeller ödediler. Cezaevlerine girdiler, kaçak yaşadılar, işsiz kaldılar ama mücadeleden vazgeçmediler. Vedat Aydın’ın cenazesine katılmayı devrimci bir görev bildiler ve halen aydınlatılamayan bir trafik kazasında yaşamlarını yitirdiler” dedi.

Bugün de eşitlik ve özgürlük mücadelesi sürüyor

Konuşmasında bugünün toplumsal ve siyasal gündemine de değinen İmrek, şunları söyledi:
“Bugün Kürt halkı eşit yurttaşlık hakları için mücadele ediyor. İşçi sınıfı ise açlık sınırının altında kalmamak, insanca yaşanabilir bir ücret için direniyor. Ceyhan’dan Mersin’e, İzmir’e kadar süren grevler var. 700 bin kamu işçisinin ve 3 milyon kamu emekçisinin toplu sözleşme süreci devam ederken, hükümetin %17’lik zam önerisi sefalet anlamına geliyor.”

“Kayyum politikası şimdi CHP’ye yöneldi”

2016’dan bu yana HDP'li belediyelere yönelik süren kayyum uygulamalarının bugün CHP’li belediyelere yöneldiğini vurgulayan Halil İmrek, “Zeydan Karalar’ın tutuklanması, Seyhan ve Ceyhan belediye başkanlarının gözaltına alınması; tek adam rejiminin, halk iradesini tanımadığının göstergesidir” ifadelerini kullandı.

“Birleşik mücadele, topyekûn direniş şart!”

İmrek konuşmasını şu sözlerle tamamladı:
“Herkes kendi penceresinden mücadele ediyor ama dağınık biçimde. Bu da iktidarın ömrünü uzatıyor. Ancak birleşik bir halk hareketi, genel grev ve genel direnişle bu saldırılar durdurulabilir. Bugün buradan, beşlere bir kez daha söz veriyoruz: Onların kurmak istediği bağımsız, demokratik, sosyalist bir ülkeyi hep birlikte kuracağız.”

Seyfettin Aydemir: “Demokrasi Şehitlerini Unutmayacağız!”

Anmada bir konuşma yapan DEM Parti Adana İl Eşbaşkanı Seyfettin Aydemir, demokrasi uğruna hayatını kaybedenleri unutmayacaklarını vurguladı.

“Tüm demokrasi şehitlerini saygıyla anıyoruz” diyerek sözlerine başlayan Aydemir, Kürt halkının son 40 yılda büyük acılar yaşadığını ve bu acıların hâlâ sürdüğünü ifade etti:
“4 bin köy boşaltıldı, 17 bin ‘faili meçhul’ denilen ama failleri bilinen cinayet işlendi. Bunlardan biri de dönemin Emek Partisi Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın’dı. 5 Temmuz’da evinden alındı, 7 Temmuz’da işkenceyle katledildi.”

Aydemir, Vedat Aydın’ın cenazesine katılmak için Adana’dan yola çıkan Elif Tuncer ve beraberindeki insan hakları savunucularının da bu uğurda hayatlarını kaybettiklerini belirtti:

“Bu arkadaşlarımız nerede bir zulüm, bir adaletsizlik varsa oradaydı. Bu nedenle Diyarbakır’a yola çıktılar ama o yolda yaşamlarını yitirdiler. Onların demokrasi ve insan hakları uğruna verdikleri mücadeleyi unutmayacağız, mücadelelerini devralacağız.”

Anma töreni, mezar başında yapılan saygı duruşu ve karanfillerin bırakılmasıyla sona erdi. Katılımcılar, Elif Tuncer ve arkadaşlarının bıraktığı insan hakları mücadelesinin bugün daha da büyütülmesi gerektiğini vurguladı.

Adana’da Beşler Anmasında Av. Yakup Ataş: “Bu Bir Katliamdır, Çünkü Yaşanmışlıklarımız Delildir”

Anmaya katılan hak savunucuları ve siyasi parti temsilcileri, Beşler’in insan hakları mücadelesine vurgu yaparak, bu kaybın tesadüf olmadığını, aydınlatılamayan trafik kazasının bir devlet pratiği olarak bugüne dek süregelen cezasızlıkla örtüldüğünü ifade etti.

Av. Yakup Ataş: “Bu yaşanmışlık bir katliamın en büyük delilidir”

Anmada söz alan Avukat Yakup Ataş, kazaya ilişkin resmi belgelerin bulunmamasına rağmen, benzer yöntemlerle gerçekleşen birçok katliamın hafızalarda canlı olduğunu belirtti. Ataş konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Her sene şu eleştiri yapılır bize: Bu trafik kazası aydınlatılmamış. Evet, elimizde resmi bir belge yok ama bu tür katliamları çok gördük. En büyük delilimiz, yaşanmışlıklarımız ve tarihimizdir. Bu sebeple bu bir katliamdır.”

İşkencesiz Bir Dünya Mümkün
İşkencesiz Bir Dünya Mümkün
İçeriği Görüntüle

Katliamın yalnızca 1994’le sınırlı olmadığını vurgulayan Ataş, Suruç, Roboski, Sur ve 10 Ekim Ankara Garı katliamlarını anımsatarak, Türkiye’de hak arayışına karşı sistematik bir baskının sürdüğünü ifade etti.

“Beşler ve onların mücadele arkadaşları birilerini rahatsız ediyordu. Çünkü insan haklarına saygılı bir ülke, adil bir dünya hayal ediyorlardı. Bu uğurda mücadele ettikleri için hedef oldular. Ama bu katliamlar mücadeleyi durdurmadı, aksine çoğalarak büyüdü. Bugün de bu amaçla devam ediyor ve edecektir.”

Av. Ataş, sözlerini Beşler şahsında yaşamını yitiren tüm insan hakları savunucularını anarak noktaladı:

“Tüm mücadele arkadaşlarımızı, yaşamını yitiren, katledilen bütün dostlarımızı saygıyla anıyor, anıları önünde eğiliyorum.”

Muhabir: Güven BOĞA