İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Likud Partisi'nden 14 bakan, Batı Şeria'nın resmen ilhak edilmesini talep eden ortak bir mektup kaleme aldı. Aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich tarafından paylaşılan mektupta, işgal altındaki Batı Şeria'nın 27 Temmuz'a kadar Knesset yaz dönemi sona ermeden ilhak edilmesi istendi.
Bakanlar, ABD ve dönemin Başkanı Donald Trump'ın sağladığı stratejik destek ve iş birliğinin, bu adım için uygun bir fırsat olduğunu savundu. Ayrıca, bölgede Filistin devleti kurulmasının İsrail için "varoluşsal bir tehdit" oluşturduğu ifade edildi.
Mektubu imzalayanlar arasında savunma, ekonomi, tarım, enerji, iletişim, ulaştırma, adalet, turizm, inovasyon, kültür, diaspora işleri, eğitim, sosyal eşitlik ve bölgesel işbirliği bakanlarının yanı sıra Knesset Başkanı Amir Ohana da bulunuyor.
Batı Şeria'daki Durum ve Oslo Anlaşmaları
Batı Şeria’nın tamamı fiilen İsrail işgali altındadır. 1993 Oslo Anlaşmaları ile bölge; A, B ve C bölgeleri olarak üçe ayrıldı:
-
A Bölgesi: Batı Şeria'nın yaklaşık %18'ini kapsar ve Filistin Yönetimi'nin kontrolündedir.
-
B Bölgesi: Yaklaşık %22'lik alanı kaplar; eğitim, sağlık ve ekonomi Filistin Yönetimi’nde, dış güvenlik ise İsrail’in kontrolündedir.
-
C Bölgesi: Yaklaşık %60’lık büyük bölümü kapsar ve tüm güvenlik, planlama, inşaat gibi yetkiler İsrail’de olup, Filistin Yönetimi’ne devri yapılmamıştır.
Oslo Anlaşmaları’na göre bu bölgelerin tamamının 2000 yılına kadar Filistinlilerin tam kontrolüne geçmesi planlanmıştı ancak gerçekleşmedi.
Ak Partili Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Uluslararası Hukuka Aykırı İlhak Girişimleri Kınıyoruz
İşgalci İsrail hükümet üyelerinin Batı Şeria’nın ilhakına yönelik bu açıklamaları, uluslararası hukukun ve Birleşmiş Milletler kararlarının açık bir ihlalidir. Bu tür provokatif adımlar kabul edilemez.
Filistin halkının temel hak ve özgürlüklerini hiçe sayan bu girişimler, bölgedeki barış ve istikrar çabalarına ciddi zarar vermektedir.
Batı Şeria, uluslararası hukukta işgal altındaki Filistin topraklarının ayrılmaz bir parçası olarak tanınmakta olup, herhangi bir ilhak girişimi geçersiz sayılacaktır.
Uluslararası toplumun, İsrail’in bu hukuk dışı söylemlerine ve olası fiili adımlarına karşı kararlı, net ve etkili bir tavır alması gerekmektedir.
