Uysal Aslan, cezaevlerinde eşitlik ilkesinin yok sayıldığını, mahpusların ağır hak ihlallerine maruz bırakıldığını ve infaz rejiminde keyfi uygulamalar yapıldığını belirterek Adalet Bakanlığı’na ve TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na çağrıda bulundu.

“İnfaz Rejiminde Eşitlik İlkesi Yok Sayılıyor”

Nevroz Uysal Aslan, ziyaret sırasında mahpuslarla yaptığı görüşmelerde sistematik ayrımcılık ve insan onurunu zedeleyen uygulamalar tespit ettiklerini ifade ederek şunları söyledi:

“Cezaevlerinde infaz rejiminde eşitlik ilkesi yerle bir edilmiş durumda. Bazı mahpuslara dosyalarındaki ‘patlayıcı madde’ gerekçesiyle fiili tecrit uygulanıyor. Haftada yalnızca bir saat spor ve bir saat kütüphane hakkı tanınıyor ve bunlar da diğer mahpuslardan izole biçimde yapılıyor. Bu durum açıkça işkence ve kötü muamele yasağını ihlal ediyor.”

Sağlık Hakkı İhlalleri: “Revir Hizmetleri Haftada İki Gün”

Uysal Aslan, cezaevlerinde sağlık hakkının sistematik biçimde engellendiğini belirterek şu bilgileri paylaştı:

  • Revir hizmetlerinin haftada yalnızca iki gün, yarım gün süreyle verildiği,

  • Kronik hastalığı olan mahpusların tedaviye erişiminin imkânsız hale geldiği,

    44 yıl önce gözaltında kaybedilen Süleyman Cihan’ı unutmadık.
    44 yıl önce gözaltında kaybedilen Süleyman Cihan’ı unutmadık.
    İçeriği Görüntüle
  • Mahpus Ahmet Temiz’in diş tedavisinin dosya eksiklikleri nedeniyle yapılamadığı,

  • İstanbul’a sevk edilen Mehmet Ali Gümüş’e kırık nedeniyle dört yıl sonrasına randevu verildiği,

  • Hasan Ortaç gibi ileri yaştaki ve kronik hastalığı bulunan mahpuslar için özel değerlendirme mekanizmalarının işletilmediği tespit edildi.

Uysal Aslan, “Sağlık hakkı bir insan hakkıdır, ama Tekirdağ Cezaevlerinde bir işkence aracına dönüştürülmüş” dedi.

Kelepçeli Muayene Dayatması ve İdeolojik Sorgular

Cezaevlerindeki bir diğer ağır ihlalin kelepçeli muayene dayatması olduğunu ifade eden Uysal Aslan, “Mahpuslar bu nedenle tedaviyi reddetmek zorunda kalıyor. Bu uygulama hem uluslararası hukuk hem de tıp etiği açısından suçtur” diye konuştu.

Uysal Aslan ayrıca, mahpuslara yöneltilen “PKK’de silah kullandın mı?”, “Pişman mısın?” gibi soruların kişilik haklarını ihlal ettiğini, infazın keyfi şekilde uzatıldığını ve kurullarda ideolojik manipülasyon yapıldığını vurguladı.

İnsan Onurunu Zedeleyen Koşullar

Nevroz Uysal Aslan, beslenme ve hijyen koşullarındaki yetersizliklerin de mahpusları mağdur ettiğini belirtti:

  • Aşırı yağlı, hijyenik olmayan ve yetersiz yemekler,

  • Temiz suya erişimde yaşanan kesintiler,

  • Yaz aylarında yetersiz havalandırma,

  • Yayınlara keyfi el koymalar,

  • Dilekçelere sistematik biçimde yanıt verilmemesi…

Uysal Aslan, bu tabloyu “insan onurunun cezaevlerinde yok sayıldığının kanıtı” olarak nitelendirdi.

Adalet Bakanlığı ve TBMM’ye Çağrı

DEM Parti’li Nevroz Uysal Aslan, Tekirdağ Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine karşı şu çağrıda bulundu:

  • Adalet Bakanlığı’na, tüm iddialar hakkında derhal idari ve cezai soruşturma başlatılması,

  • TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’na, Tekirdağ Cezaevlerinde yerinde inceleme yapılması,

  • Kamuoyuna, mahpuslara yönelik hak ihlallerine karşı ses çıkarılması.

“Susmak suça ortak olmaktır. Cezaevleri bir ülkenin hukuk devleti sınavıdır. Tekirdağ Cezaevleri’nde yaşananlar ise bu sınavın kaybedildiğini gösteriyor.”

Muhabir: Haber Merkezi