KESK Adana Kadın Meclisi’nin basın açıklamasında konuşan Eğitim Sen Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, kadın cinayetlerine, kadın emeğinin güvencesizliğine ve Dilovası’ndaki iş cinayetinde yaşamını yitiren kadın ve çocuklara dikkat çekti.

KESK Adana Kadın Meclisi, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü öncesi kadın cinayetleri, iş cinayetleri ve çocuk işçiliğine ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu adına söz alan Merkez Kadın Sekreteri Simge Yardım, Dilovası’nda meydana gelen iş cinayetini hatırlatarak üçü çocuk altı işçinin yaşamını yitirmesine neden olan koşulların “iktidar ve patronların sorumsuzluğu” sonucu oluştuğunu söyledi.
Yardım, konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Her gün yeni bir iş cinayeti ile karşı karşıyayız. Diyarbakır’da, Urfa’da, Dilovası’nda alınmayan önlemler, denetimsizlik ve rant politikaları nedeniyle işçiler katlediliyor. Dilovası’nda yaşamını yitiren altı işçinin üçü çocuktu. Bu çocuklar okulda olmaları gerekirken çalışmak zorunda bırakıldı.”
Milli Eğitim Bakanlığı’na seslenen Yardım, çocuk işçiliğinin MESEM ve benzeri uygulamalarla meşrulaştırıldığını vurgulayarak şu soruları yöneltti:
“Bu çocuklar okulda olması gerekirken okulda değildi. Milli Eğitim Bakanlığı neredeydi? Çocuk işçiliğini meşrulaştıran politikalardan ne zaman vazgeçecekler?”
“Kadınlar güvencesiz istihdam nedeniyle yaşamını yitiriyor”
Yardım, kadın emeğinin en çok güvencesiz ve denetimsiz alanlarda sömürüldüğünü belirterek Çalışma Bakanlığı’nın ‘kadın istihdamı arttı’ söylemlerini eleştirdi:
“İstatistikler istihdama erişimden söz ederken kaç kadının insani olmayan koşullarda, ruhsatsız işyerlerinde, esnek ve ucuz işgücü olarak çalıştırıldığı açıklanmıyor. Tıpkı Dilovası’nda olduğu gibi kadınların güvencesizliği ölümle sonuçlanıyor.”
“Bu ülkede kadınlar her gün erkek devlet şiddetiyle öldürülüyor”
Yardım, kadın cinayetlerinin cezasızlık politikalarıyla beslenmeye devam ettiğini vurguladı:
“Kadınlar erkek şiddetiyle katlediliyor, failler yargı tarafından korunuyor, haksız tahrik indirimleriyle ödüllendiriliyor. Aile yılı politikalarıyla kadın değil aile korunuyor; kadınlar daha fazla şiddete, istismara, eşitsizliğe itiliyor.”
Kadın Bakanlığı değil Aile Bakanlığı bütçesinin de bu yaklaşımı desteklediğini belirtti:
“Bütçede kadını korumaya dönük hiçbir düzenleme yok.”
“Susmayacağız, alanlarda olacağız”
Yardım, 25 Kasım’dan 8 Mart’a kadar mücadelenin süreceğini belirterek şunları söyledi:
“İstanbul Sözleşmesi’ne geri dönülmesi, 6284 sayılı yasanın uygulanması, ILO sözleşmelerinin imzalanması ve kadınların eşit, özgür bir yaşam hakkı için mücadelemizi sürdüreceğiz.”
Dilovası’nda yaşamını yitiren işçileri anan Yardım, sözlerini mücadele çağrısıyla tamamladı:
“Bu katliamlara karşı birlikte ses çıkarmaya, yaşamlarımıza ve geleceğimize sahip çıkmaya davet ediyoruz.”




