“Açlık ve yoksulluk göreceli” açıklaması Meclis’te tepki çekti

DEM Partili Çiçek Otlu: “Toplumsal çürüme sınıfsaldır, kapitalizm ve siyasal iktidardan ayrı ele alınamaz”
DEM Partili Çiçek Otlu: “Toplumsal çürüme sınıfsaldır, kapitalizm ve siyasal iktidardan ayrı ele alınamaz”
İçeriği Görüntüle

ANKARA – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Ayhan Barut, Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada 29 bin liralık açlık sınırı ve 93 bin liralık yoksulluk sınırına dikkat çekerek, iktidardan insanca yaşam koşulları için somut adımlar atmasını istedi. Barut’un sözlerine yanıt veren Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın “Türkiye mutlak yoksulluğu ölçmüyor, göreli yoksulluğu ölçüyor” ifadeleri ise Meclis’te ve kamuoyunda tartışma yarattı.

“GERÇEKLERİ AKTARDI, ÇÖZÜM İSTEDİ”

Bütçe görüşmelerinin sürdüğü TBMM Genel Kurulu’nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a seslenen CHP’li Ayhan Barut, ekonomik tabloyu rakamlarla ortaya koydu. Barut, asgari ücretin 22 bin, en düşük emekli maaşının 16 bin lira olduğu bir ülkede açlık sınırının 29 bin, yoksulluk sınırının ise 93 bin liraya yükseldiğini vurguladı.

Bu tablonun ülkede “açlık, yoksulluk ve sefalet düzeni” yarattığını belirten Barut, şunları söyledi:

“Enflasyon canavarı, yüksek faizler ve fahiş zamlar bu çileyi her geçen gün büyütüyor. Asgari değil, insanca yaşam istiyoruz. Asgari ücretin en az 39 bin liraya çıkarılmasını istiyor musunuz? En düşük emekli maaşını asgari ücret seviyesine çıkarmak için iktidarın bir planı var mı?”

YILMAZ: “MUTLAK YOKSULLUK ÖLÇÜLMÜYOR”

Barut’un sorularını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yerine yanıtlayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, yaptığı açıklamalarla yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi. Yılmaz, Türkiye’nin artık mutlak yoksulluk ölçümü yapmadığını, bunun yerine göreli yoksulluk göstergelerini esas aldığını savundu.

Yılmaz, Meclis tutanaklarına yansıyan açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Türkiye, en son 2015’te mutlak yoksulluğu ölçtü. Geldiğimiz noktada artık resmi olarak mutlak yoksulluğu ölçmüyor, göreli yoksulluğu ölçüyor. Medyan gelire göre yüzde 40’ın, 50’nin, 60’ın altı gibi kriterler kullanılıyor. Gelişmiş ülkeler de artık böyle yapıyor.”

“SENDİKAL HESAPLAMA” VURGUSU

Cevdet Yılmaz, açlık ve yoksulluk sınırı rakamlarının TÜRK-İŞ tarafından açıklandığını hatırlatarak, bu verilerin uluslararası ölçütlere dayanmadığını öne sürdü. Yılmaz, TÜRK-İŞ’in yoksulluk sınırı hesaplamasına ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:

“Yoksulluk olarak hesapladığı rakam neredeyse 2.500 dolara yakın bir geliri yoksul olarak tarif ediyor. Siz 5 bin dolar da dersiniz, açık artırmaya da çıkabilirsiniz, tüm toplumu da yoksul ilan edebilirsiniz. Bu, uluslararası bir ölçüte dayalı değil; sendikal taleplere baz teşkil etmek üzere yapılan bir çalışmadır.”

TEPKİLER BÜYÜYOR

Cevdet Yılmaz’ın “mutlak değil göreli yoksulluk” vurgusu, muhalefet sıralarında ve kamuoyunda “açlık ve yoksulluğun inkârı” olarak yorumlandı. Açıklama, artan hayat pahalılığı ve gelir adaletsizliği tartışmalarının sürdüğü bir dönemde hükümetin ekonomik yaklaşımlarına yönelik eleştirileri yeniden alevlendirdi.

Muhabir: Haber Merkezi