CHP Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, 2026 Yılı Merkezi Yönetim Bütçesi’ne ilişkin yaptığı açıklamada iktidarı sert sözlerle eleştirdi. Bütçede faiz giderlerinin 2 trilyon 742 milyar TL’ye ulaştığını hatırlatan Genç, “Faiz gideri, yatırım harcamalarının iki katı. Bu bütçe üretimi değil borcu finanse ediyor” dedi.
Genç, bütçe rakamlarının ekonomi yönetiminin gerçek tercihini ortaya koyduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Yatırımın payı faiz ödemesinin yarısı bile değil. Bu bütçe geleceği değil, geçmişin borcunu finanse ediyor. Ekonomik büyümeyi değil faiz ödemelerini büyütüyor, üretimi değil rantı destekliyor. Faize giden her kuruş halktan eksilen ekmektir.”
2025’te faiz giderinin 2 trilyon 152 milyar TL olduğunu hatırlatan Genç, sadece bir yılda 700 milyar TL’lik ek faiz yükü oluştuğuna dikkat çekti. “İktidar faiz ödemek için borçlanıyor, borçlandıkça daha çok faiz ödüyor” diyen Genç, bunun “kısır döngü” olduğunu belirtti.
“Her 100 liralık borca karşılık 143 lira yeni borç”
Hazine’nin 2025’in ilk sekiz ayında 2 trilyon 976 milyar TL borçlandığını ifade eden Genç, kamu net borç stokunun 8,9 trilyon TL’ye yükseldiğini belirtti:
“İç borç çevirme oranı yüzde 143. Yani her 100 liralık borç ödemesi için 143 lira yeni borç alınıyor. Bu sürdürülebilir borç yönetimi değil, borcu borçla kapatma siyasetidir.”
Genç, hükümetin “faiz dışı fazla” söylemini de eleştirerek, faiz dışı fazlanın 443 milyar TL olmasına karşın faiz giderinin 2 trilyon 856 milyar TL olduğunu aktardı: “Söyledikleri fazla, faiz ödemesinin altıda biri bile değil.”
“Vergi yükü emekçide, imtiyazlı kesimler korunuyor”
Vergi sistemindeki adaletsizliğe de dikkat çeken Genç, dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerinin yarısına yaklaştığını belirtti. Vazgeçilen vergi tutarının GSYH’nin yüzde 3’üne denk geldiğini ifade eden Genç,
“Bu bütçeyi emekçi değil tüketici finanse ediyor. Bütçe açığı kadar gelir imtiyazlı kesimlerden feragat edilmiş durumda” dedi.
Yatırım harcamalarının 1 trilyon 312 milyar TL’de kaldığını söyleyen Genç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Adil bir vergi sistemi kurulmadan bu bütçe halkın bütçesi olamaz. Bu nedenle bu bütçeye ‘istikrar’ değil, borç istikrarı bütçesi diyoruz.”
