Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Pınar Uzun Okakın, partinin Bilgi İşlem Sorumlusu Orhan Gazi Erdoğan’ın tutuklanmasına ilişkin yaptığı değerlendirmede, yaşanan sürecin, “iktidarın kendi döneminde ortaya çıkan büyük veri skandallarının üzerini örtme çabasından ibaret olduğunu” söyledi.
Okakın, veri güvenliğinin ulusal egemenlik, devlet–vatandaş ilişkisi ve demokratik süreçler açısından kritik bir alan olduğunu, bu konunun siyasi amaçlarla kullanılamayacağını vurguladı.
“Milyonlarca yurttaşın verileri sızdı, sorumlular hesap vermedi”
AKP iktidarı döneminde meydana gelen veri ihlallerini hatırlatan Okakın, şu örnekleri sıraladı:
“MERNİS’ten 49 milyon 611 bin yurttaşın kimlik bilgileri sızdırıldı.
e-Devlet, e-Nabız, SGK ve tapu sistemlerine yönelik izinsiz erişimler yaşandı.
Seçmen verileri bankacılık verileriyle eşleştirildi.
Tüm bu skandalların üzeri örtüldü, sorumlular açığa çıkarılmadı.”
Okakın, veri güvenliği ihlallerine dair şeffaf açıklamalar yapılmadığını, kamu kurumlarının etkin biçimde denetlenmediğini savundu.
Erdoğan’ın tutuklanmasına tepki: “Keyfi uygulamalar yapıldı”
Partinin bilgi işlem sorumlusu Orhan Gazi Erdoğan’ın tutuklanma sürecine ilişkin de konuşan Okakın, Erdoğan’ın:
“Hiçbir hukuki gerekçe olmaksızın günlerce keyfi uygulamalara maruz bırakıldığını, ailesinin de bu süreçte baskı altında bırakıldığını” öne sürdü.
Okakın, Erdoğan’ın veri güvenliği konusunu “siyasi partilerin ötesinde, ülke güvenliğini ilgilendiren bir mesele olarak ele aldığını” belirtti.
Sandık verisi iddiaları: “Teknik olarak mümkün değil”
Kamuoyunda tartışılan “sandık verisi” iddialarını teknik olarak mümkün olmadığı gerekçesiyle reddeden Okakın, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK):
-
seçim takvimi başlamadan böyle bir veri seti oluşturmasının “hayatın olağan akışına aykırı” olduğunu,
-
YSK’nın açık veri portalında yalnızca kişisel veri içermeyen istatistiksel bilgiler bulunduğunu kaydetti.
Bu tür açık verilerin bilimsel çalışma amacıyla kullanılmasının suç haline getirilemeyeceğini ifade etti.
“CHP kadroları ve İBB hedef alınıyor”
Okakın, iktidarın asılsız iddialar üreterek:
“CHP kadrolarını, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni ve yargı talimatlarıyla Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’nun etrafını kuşatma girişimlerini sürdürdüğünü” savundu.
Okakın açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Uydurma suçlamalarla bir algı operasyonu yürütüyorlar; önce kendilerine bakmaları gerekir.”




