Eğitim Sen Ordu Şubesi, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Diyanet İşleri Başkanlığı (DİB) ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın işbirliğiyle yürütülen ÇEDES (Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum) projesi kapsamında Ordu’daki okullara yapılan görevlendirmelere sert tepki gösterdi.

Whatsapp Image 2025 11 05 At 19.56.55 (3)

Sendika, il genelinde 331 okula İl Müftülüğü tarafından "manevi danışman" adı altında din görevlisi atanmasını, dini ve ideolojik bir müdahale olarak değerlendirdiğini duyurdu ve bu uygulamanın okullarda hayata geçirilmesini kesinlikle reddettiğini bildirdi.

Genel Başkan Katılımıyla Basın Açıklaması

Köprübaşı Ceren Özdemir Meydanı'nda gerçekleştirilen basın açıklamasına, Eğitim Sen Genel Başkanı Kemal Irmak da katıldı. Genel Başkan Irmak, amaçlarının çocukların geleceğine sahip çıkmak ve onların eğitimlerini laik, bilimsel ve kamusal bir anlayışla kurmak olduğunu belirtti. Bu müdahalenin sadece çocukların geleceğine değil, aynı zamanda Cumhuriyetin kazanımlarına karşı da yapılmış bir girişim olduğunu vurguladı.

Eğitim Sen: “Milliyetçi hamaset ve ırkçı hezeyanlarla eğitimde eşitlik ve barış sağlanamaz!”
Eğitim Sen: “Milliyetçi hamaset ve ırkçı hezeyanlarla eğitimde eşitlik ve barış sağlanamaz!”
İçeriği Görüntüle

Sendika, eğitim emekçileri olarak çocukları her zaman cumhuriyetin kazanımlarına değer veren, koruyan, laik ve bilimsel bir çizgide kamusal eğitim anlayışıyla yetiştirmeye çalıştıklarını ifade etti. Irmak, Vali ile de bu konuyu görüştüğünü belirterek, laik, demokratik, bilimsel ve kamusal eğitime sahip çıkma kararlılıklarını dile getirdi.

Diyanet Gölge Bakanlığa Dönüştü İddiası

Eğitim alanında uzun zamandan beri piyasalaştırma ve gericileştirme politikalarıyla karşı karşıya olduklarını söyleyen Eğitim Sen temsilcileri, bu politikaların ÇEDES adı altında yürütülmeye çalışıldığını kaydetti. Genel Başkan Irmak, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın adeta bir "gölge bakan" gibi hareket ederek neredeyse eğitimin tüm kademelerine müdahale ettiğini iddia etti.

ÇEDES projesinin açılımı "Çevreme duyarlıyım, değerlerime saygılıyım" olmasına rağmen, Sendika, 2025-2026 eğitim öğretim yılı ÇEDES takvimindeki uygulama alanlarının tamamen Diyanet İşleri Başkanlığı’nın alanları olduğunu belirtti.

Eğitim Sen, çocukların cami temizliğine götürülmesi, mezar başlarında ağıt yapmaya götürülmesi gibi uygulamaların "çevreye duyarlılık" adı altında kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Sendika, madem çevre duyarlılığı esas, o zaman Ordu’daki maden alanlarına, HES projelerine veya kuş cennetine götürülerek çocuklara çevreci olmanın öğretilmesi gerektiğini savundu.

"Rehber Öğretmen Atayın" Çağrısı

Manevi danışman görevlendirmeleri yerine, Eğitim Sen, okullarda rehberlik ihtiyacının bilimsel gerekliliklere uygun olarak pedagojik eğitim almış rehber öğretmenler atanarak karşılanması gerektiğini vurguladı. Özellikle ilkokullarda ve öğrenci sayısı 200’ün altındaki ortaokulların çoğunda rehber öğretmen bulunmadığına dikkat çekildi.

Sendika, bu görevlendirmeleri eğitimi gericileştirme ve dinselleştirme çabalarının bir parçası olarak gördüklerini; zorunlu din dersleri ve seçmeli din derslerinin yetmemesi üzerine ÇEDES projesinin devreye sokulduğunu öne sürdü. Bu süreçlerin, 2012'de başlatılan 4+4+4 eğitim yaklaşımının bir sonucu olduğunu belirttiler.

Laiklik ve Çatışma Alanı Uyarısı

Eğitim Sen, Türkiye'de laik, bilimsel, kamusal, karma, herkese eşit ve parasız eğitimi savunduklarını yineledi. Çocukların bilimin ışığında geleceklerini kurmaları gerektiğini vurgulayarak, karanlığa teslim edilmeyeceklerini dile getirdi.

Genel Başkan Irmak, aydınlık yoldan ayrılmayacaklarını belirtti.

Ayrıca, okulların bir çatışma alanına dönüştürülmemesi için Milli Eğitim Bakanlığı'na ve iktidara çağrıda bulunuldu. Eğitim Sen, okulların dinin öğretildiği yerler olmadığını, bu topraklarda tek bir inanç olmadığını ve inançların kamusal alanda zorla kimseye dayatılmaması gerektiğini savundu. Sendika, kendilerinin din düşmanı olmadığını, farklı inançlara sahip herkesin eşitçe yaşamasını savunduklarını, ancak okullarda bir inancın empoze edilmeye çalışılmasını asla kabul etmediklerini ifade etti. Sendika, daha önce ÇEDES’in pilot uygulamasının başladığı Tekirdağ, Eskişehir ve İzmir gibi illerde de tepki gösterdiklerini ve mücadelenin ardından bu uygulamadan vazgeçildiğini örnek gösterdi.

Whatsapp Image 2025 11 05 At 19.56.55 (2)

Gerçek Sorunlar Gündeme Getirildi

Eğitim Sen, okullarda "manevi danışman" görevlendirmeleri yerine, çözülmesi gereken daha acil sorunlar bulunduğunu belirtti. Bu sorunlar arasında, okulda gün boyu aç gezen çocukların karnının doyurulması, servis ve ulaşıma getirilen kısıtlamalar nedeniyle okulu terk etmek zorunda kalan çocuklar, kölelik ücretiyle çalıştırılan yaklaşık 80.000 ücretli öğretmen, norm fazlası öğretmenler ve haksızlığa uğrayan öğretmen adaylarının durumları sayıldı.

Genel Başkan Irmak, ayrıca zorunlu eğitimin kapsamının daraltılması girişimlerini de eleştirdi ve bunun sebebinin "lise çağındaki çocukların erken evlenememesi" ve "çalışma hayatına geç katılması" olarak gösterilmesini çocuk sömürüsüne yol açacak bir yaklaşım olarak değerlendirdi. Sendika, eğitimi piyasalaştırma ve dinselleştirme politikalarına karşı mücadelelerini kararlılıkla sürdüreceklerini vurgulayarak açıklamayı sonlandırdı.

Muhabir: Güven BOĞA