2021 Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şubesi, gerçekleştirdiği basın açıklamasında 2026 asgari ücreti, bütçe politikalarını ve sosyal devletin tasfiyesini sert sözlerle eleştirdi. Şube Başkanı Hüseyin Kurt, emeklilerin artık hayatta kalma mücadelesi verdiğini vurgulayarak, “Bu bizim olmayan bütçeyi kabul etmiyoruz” dedi.
2021 Tüm Emekliler Sendikası Mersin Şubesi üyeleri, basın açıklaması öncesinde açıklamanın yapılacağı alana sloganlarla yürüyerek geldi. Açıklamayı sendika adına Şube Başkanı Hüseyin Kurt yaptı. Kurt, emekçileri, emeklileri, siyasi parti ve demokratik kitle örgütü temsilcilerini ve basın emekçilerini selamlayarak konuşmasına başladı.
“Asgari Ücret Artışı Değil, Yoksullaştırma Politikasıdır”
2026 yılı için asgari ücretin 28 bin 75 TL olarak açıklanmasını değerlendiren Kurt, TÜİK’in dahi yüzde 31 olarak açıkladığı enflasyon beklentisine rağmen artışın yüzde 27’de kaldığını hatırlattı. Geçtiğimiz yıl da benzer bir tablo yaşandığını belirten Kurt, “İktidar aylıkları artırır gibi yaparken gerçekte soframızdaki lokmayı, eti, sütü, sağlıklı beslenmeyi ve ısınmayı elimizden alıyor” ifadelerini kullandı.
Bu politikanın bilinçli bir tercih olduğunu vurgulayan Kurt, “Bu bir zulümdür. Emekçi halkın yerli ve yabancı rantiyeye kurban edilmesidir” dedi.
“Emekli Daha Kolay Gözden Çıkarılıyor”
İktidarın emekliyi, dul ve yetimi daha kolay gözden çıkarabileceğini düşündüğünü söyleyen Kurt, bunun büyük bir yanılgı olduğunu belirtti. “İktidar sahipleri çok yakında yanıldıklarını anlayacaklar. Emekçiye, emekliye, çiftçiye, gence ve öğrenciye reva görülen bu sefaletin sorumluları demokratik yollarla sandığa gömülecek” diye konuştu.
“İstatistiklere Değil Hayata Bakıyoruz”
Nazım Hikmet’ten alıntı yapan Kurt, emeklinin uzun istatistiklere bakmaya ihtiyacı olmadığını söyledi. “Biz yaşamın içinden biliyoruz TÜİK’in sayılarının yalan olduğunu” diyen Kurt, emeklinin beş yıl önce maaşının üçte biriyle kirada oturabildiğini, bugün ise maaşının kiraya dahi yetmediğini ifade etti.
“Emekli izbe otellerde aç, ilaçsız sürünüyorsa hiçbir istatistiğe gerek yoktur. Her şey ayan beyan ortadadır ve bunu kabul etmiyoruz” dedi.
“En Yoksul Kesim Emekliler”
Açıklamada, bugün toplumun en yoksul kesimleri arasında emeklilerin yer aldığı vurgulandı. İşsizler, çalışanlar ve emeklilerin yoksulluğu farklı derecelerde yaşadığını belirten Kurt, onurlu bir çıkışın ancak birlikle mümkün olacağını söyledi.
Mersin’de Konut Sorunu Derinleşiyor
Mersin’in 2011 sonrası yanlış dış politika tercihleri nedeniyle yoğun göç aldığını, 6 Şubat 2023 depreminin ardından da depremzedelere kapılarını açtığını hatırlatan Kurt, tüm bu süreçlerin konut sorununu emekçiler ve emekliler açısından yakıcı hâle getirdiğini dile getirdi.
TOKİ’nin depremzedeler için sağlıklı ve erişilebilir konut üretmesi gerekirken, kaynakların iktidar yandaşlarına aktarıldığını söyleyen Kurt, 2022’de açıklanan konut ve arsa kampanyasında henüz arsasına kavuşan tek bir yurttaş olmadığını vurguladı.
“Sahte Sosyal Konut Vaatleriyle Umut Tacirliği Yapılıyor”
İktidarın yeni açıkladığı 500 bin sosyal konut projesinin de seçim öncesi sahte umut yaratma girişimi olduğunu belirten Kurt, konut açığının ülke tarihinin en yüksek seviyesinde olduğunu söyledi. Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne de çağrı yapan Kurt, en yoksulları gözeten gerçek sosyal konut projelerinin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
“Neoliberal Politikalar Toplumsal Felakettir”
Kurt, iktidarı neoliberal kapitalist politikalardan vazgeçmeye çağırarak, serbest piyasa anlayışıyla toplumsal refahın sağlanamayacağını söyledi. Cumhuriyetin kamucu birikimine işaret eden Kurt, yeniden kamulaştırma, parasız sağlık ve eğitim ve kamusal istihdamın zorunluluk olduğunu vurguladı.
“Bu Bütçe Bizim Değil”
TBMM’de kabul edilen 2026 bütçesinde emeklilerin, dul ve yetimlerin payı azalırken faize ayrılan payın artırıldığını hatırlatan Kurt, “Bizim olmayan bu bütçeyi kabul etmiyoruz” dedi.
Emeklilerin Talepleri
Basın açıklamasında emeklilerin talepleri tek tek sıralandı. En düşük emekli aylığının en düşük memur maaşıyla eşitlenmesi, seyyanen zamların ödenmesi, sosyal konut ve kira desteği, emekli sendikalarının yasal statüye kavuşturulması, intibak yasasının çıkarılması, sağlık katkı paylarının kaldırılması ve ulaşımın ücretsiz olması başlıca talepler arasında yer aldı.
Açıklama, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganıyla sona erdi.
