“Siyasetin Yargı Eliyle Dizaynına ve Kayyım Politikalarına Karşı Demokrasi ve Halk İradesini Savunuyoruz!”

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, CHP İstanbul İl Yönetimi’ne yönelik mahkeme kararı ve kayyım girişimine ilişkin kapsamlı bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, yargının siyasallaştırıldığı ve halk iradesinin hedef alındığı vurgulanarak kayyım politikalarına karşı ortak mücadele çağrısı yapıldı.

Platformun açıklaması şu şekilde:

Siyasetin Yargı Eliyle Dizaynına ve Kayyım Politikalarına Karşı Demokrasi ve Halk İradesini Savunuyoruz!

Türkiye uzun zamandır demokrasi, hukuk devleti ve halkın iradesine saygı ilkeleri açısından kritik bir yol ayrımından geçmektedir. İktidarın denetimine girmiş, bağımsızlığını ve tarafsızlığını yitirmiş yargı organları, muhalefeti sindirmek, toplumsal muhalefeti baskı altına almak ve siyaseti kendi lehine dizayn etmek için bir araç haline getirilmiştir. Son olarak CHP İstanbul İl Yönetimi’ne yönelik Asliye Hukuk Mahkemesi kararıyla görevden alma ve kayyım atama girişimi, bu tablonun en güncel ve çarpıcı örneğidir.

Whatsapp Image 2025 09 03 At 17.41.14

Halkın iradesiyle iş başına gelmiş siyasal yapıların yargı eliyle işlevsizleştirilmesi, yalnızca bir partinin ya da grubun değil, Türkiye’deki tüm demokrasi güçlerinin hedef alındığının açık göstergesidir. Bugün CHP’ye yönelen baskılar, dün HDP’ye, sendikalara, demokratik kitle örgütlerine yönelmiş; yarın başka muhalif odakları hedef alacaktır. Bu zincir, toplumun bütün demokratik damarlarını tıkamayı, yurttaşın iradesini yok saymayı amaçlamaktadır.

Kayyım Politikaları: Halk İradesine Açık Darbedir

Son yıllarda özellikle belediyelere yönelik kayyım atamalarıyla toplum, defalarca kez iradesinin hiçe sayılmasına tanıklık etmiştir. Seçimle gelen, halkın oylarıyla yetki kazanan belediye başkanlarının yerine kayyım atamak, açıkça halkın demokratik tercihine darbe vurmak demektir. Bugün aynı anlayış, siyasi partilerin il örgütlerine ve yönetimlerine kadar genişletilmek istenmektedir. Bu durum, halkın seçimle verdiği yetkiyi gasp etmekten başka bir şey değildir.

Demokrasi, sandığın varlığıyla sınırlı değildir. Demokrasi, halkın seçme-seçilme hakkına saygı gösterilmesi, siyasal çoğulculuğun korunması, farklı seslerin özgürce örgütlenebilmesiyle mümkündür. Yargının siyasallaşarak kayyım politikalarının aracı haline gelmesi, Türkiye’de demokratik siyasetin köküne dinamit döşemektedir.

Hukuksuz Baskılara Karşı Mücadele

CHP İstanbul İl Yönetimi’ne dönük yargı darbesi, muhalefeti zayıflatma ve halkın demokratik tercihlerine ipotek koyma amacını taşımaktadır. Bu durum yalnızca CHP’yi ilgilendirmemekte, ülkedeki bütün demokrasi güçlerine, sendikalara, emek ve meslek örgütlerine, kadın hareketine, gençliğe yönelmiş bir tehdidi simgelemektedir. Çünkü siyasetin yargı eliyle dizayn edilmesi, iktidara muhalif bütün toplumsal kesimlerin susturulması anlamına gelmektedir.

Türkiye’de bağımsız ve tarafsız yargı, iktidarın baskısı altında siyaset mühendisliğine zorlanmaktadır. Yargı kararları, hukuk normlarına değil, siyasal iktidarın ihtiyaçlarına göre şekillendirilmektedir. Bu durum, Anayasa’da güvence altına alınmış olan kuvvetler ayrılığını ve hukuk devleti ilkesini tamamen ortadan kaldırmaktadır.

Demokratik Siyasetin Önü Açılmalıdır

Bizler biliyoruz ki, halk iradesini kayyım politikalarıyla gasp etmeye çalışanlar, demokratik siyaseti tasfiye etmeyi hedefleyenler, yarın aynı yöntemi işçi sınıfına, emekçilere, kadınlara, gençlere, doğa savunucularına da uygulamaya kalkacaktır. Mersin Emek ve Demokrasi Platformu olarak diyoruz ki:

  • Kayyım politikalarına derhal son verilsin.

  • Yargının siyasallaştırılmasına son verilsin, yargı bağımsızlığı güvence altına alınsın.

  • Halkın seçme ve seçilme hakkına saygı gösterilsin.

  • Demokratik siyasetin önü açılarak tüm muhalif kesimlerin özgürce örgütlenmesinin önü açılsın.

Birlikte Mücadele Çağrısı

Bugün CHP’ye yöneltilen hukuksuz saldırı, yalnızca CHP’nin değil, bu ülkede demokrasiye inanan herkesin meselesidir. Bu saldırı, hepimize yönelmiştir. O yüzden mücadelemiz de ortak olmalıdır. Emekçiler, işçiler, kadınlar, gençler, ezilen halklar, inanç toplulukları ve bütün demokrasi güçleri bu hukuksuzluğa karşı sesini yükseltmeli, dayanışmayı büyütmelidir.

Biliyoruz ki demokrasi, ancak halkın ortak iradesi ve örgütlü mücadelesiyle kazanılır. Kayyım politikalarına karşı, siyasetin yargı eliyle dizayn edilmesine karşı, yargının iktidarın sopası haline gelmesine karşı susmayacağız. Bu ülkede barışı, özgürlüğü, eşitliği ve demokrasiyi savunan herkesle birlikte omuz omuza mücadele edeceğiz.

Düzce Yığılca yolunda TIR devrildi!
Düzce Yığılca yolunda TIR devrildi!
İçeriği Görüntüle

Son Sözümüz

Bizler, Mersin Emek ve Demokrasi Platformu olarak, halkın iradesine yapılan her türlü müdahaleyi reddediyoruz. Siyasi partilerin, demokratik kitle örgütlerinin ve sendikaların yargı eliyle işlevsizleştirilmesine karşı susmayacağız. Kayyım politikalarını asla meşru görmeyeceğiz.

Bir kez daha altını çiziyoruz: Demokrasiyi savunmak, halkın iradesine sahip çıkmaktır. Siyaseti yargı sopasıyla dizayn etmeye çalışanlara karşı, bu ülkenin emekçileri, aydınları, kadınları ve gençleri olarak hep birlikte direneceğiz. Çünkü demokrasi, mücadele edenlerin eseri olacaktır.

Mersin Emek ve Demokrasi Platformu

Muhabir: Haber Merkezi