Kara bir gece inmekte gözlerine
döner durur medcezirlerin başıboşluğunda
-yüzündeki derin çizgelerde dolaşır zamanın eli-
hangi rüzgâr alır götürür seni,
hangi zamansızlık çalar saçlarımı okşayan en sıcak eli

Gitme!

Kim daha uzaktı yarınlarıma, hayalin mi yoksa yıldızlar mı
ecelin gözlerine dokunduğu yerde kalır yüreğim
karagözlerinde kalır ışıklarım
aç ki umutsuz kalmasınlar, aç ki savaşmayı bilsinler
aç ki bir sen daha yok bu dünyada
bu kaçış ki fırtınaya beyaz bayrağı giydirmektir
en acısı da sürülmekti varlığından yokluğuna
bir kasırga olup devirir içimdeki her şeyi zamansızlık
erken kaybetmenin yıkılmışlığını taşır rüzgâr
biraz daha yaklaşırken ölüme
hangi adımın kaçıncı basamağında durur ayakların?

Gitme!

Ölümün hissedilir soğukluğunda
yarım kalan gülüşlerin yapışır dudaklarıma
sürgün edilmiş acılarım firari
yokluğun hangi yalnızlığı kapatır, hangi hasretler demlenir içimde
anılarım benden habersiz asılır iplere
kurumaya yüz tutmuş bekleyişlerimi toplarım ağaç diplerinden
demirlenen hangi gemi götürecek seni bilinmeyene
iskelede sessiz çığlıklarım bağırır avazı çıktığı kadar
soluklanmak için tutulur kelimeler bir türlü çıkmayı bilmez alfabeden
hiç bu kadar kararmamıştı aydınlık
ıslanıyordu kirpikleri güneşin, o bile ağlıyordu yokluğuna
ölüm konuluyordu bu bilinmezliğin adı

Bekle!

Hayatın yamacından tutuyorum ellerini
hangi aydınlığa sığındıysam, şartellerini indirmekte gecikmedi
boşalır yüreğime tutamadığım gözyaşlarım
yağmur biraz daha fazla dolaşır yanaklarımda
bir kar tanesi düşer gözlerine hayatın
bedenine düşen toprak kadar gerçekçidir yokluğun

Gitme!

Adımı koyduğun güllerinde mi hatırı yoktu yoksa
yüzüne aksi vurmuş hilalin ya da birlikte paylaştığımız şiirlerin
üzerine düştüğüm gafletinden miydi bu kadar korkum
yoksa solmasından mı güneşin
oysa binlerce kez katletmiştim ölümü gözlerinde
dokunmasın diye yüreğine
son bir bakışına yakılmıştı onca mumlar, bir yürek sesine
hangi arsız çaldı seni ellerimin arasından
hangi salıya feda edilmeliydi zamanın hoyrat eli

Beni de bekle

Bu belli ki ölümle yalnızlığım arasında bir savaş
mağlubiyetin rövanşı yok, ringe attığım havlunun da
hakem mi suçluydu yoksa hile mi yaptı ecel
çekti gözlerini gözlerimden, bir damla kan bulaştı düşlerime
biletler ellerimden düştü yere
yaşanmayacak sandığım bir hayat sahnesinde
çok sevdiğin yeşillere sarıldın
bir karış toprağı tutarken ellerim, gözlerini kaybettim

ve çok sevdiğim ellerini

gitme baba gitme, daha yüreğin olacaktım...

GM

Kaderin zamansız çaldığı babama…

Seni düşünmediğim zamanlar bil ki yanında olacağım…/Kızın