Suriye: Süveyda’da Kırılgan Ateşkes Gerilime Rağmen Büyük Ölçüde Sürüyor
Suriye'nin Süveyda bölgesinde, haftalar süren şiddet olaylarının ardından ilan edilen kırılgan ateşkes büyük ölçüde korunuyor. Şiddet dalgası 175 bin kişinin yerinden edilmesine, yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesine ve kritik altyapının yok olmasına neden oldu. Bu gelişmeler, ülkedeki siyasal geçiş sürecindeki derin fay hatlarını da gün yüzüne çıkardı.
19 Temmuz’da ilan edilen ateşkes; mezhepsel çatışmalar, İsrail hava saldırıları ve ciddi insan hakları ihlallerinin ardından geldi.
BM: Geçiş Süreci Sarsıldı
Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi Geir Pedersen, Güvenlik Konseyi’ne hitabında yaşanan son şiddet dalgasının ülkenin zaten kırılgan olan geçiş sürecini “sarsıntıya uğrattığını” belirtti ve güvenlik ile siyasi alanlarda “köklü rota değişikliklerine” ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Pedersen, “Süveyda’da yaşanan dehşet verici şiddet olayları Suriyelileri sarstı. Bu şiddet asla yaşanmamalıydı. Ayrıca kabul edilemez dış müdahaleler de yaşandı,” dedi.
Gerilimin Tırmanışı ve Etkileri
12 Temmuz’da karşılıklı kaçırma olaylarıyla başlayan kriz, Dürzi gruplar ile Bedevi aşiretler arasında silahlı çatışmalara dönüştü ve Suriye güvenlik güçlerinin de müdahil olmasıyla büyüdü.
Olaylar kısa sürede kontrolden çıktı; infazlar, cesetlere saygısızlık ve yağma gibi ağır suçlar rapor edildi. Sosyal medyada yayılan görüntüler, mezhepsel gerilimi daha da körükledi ve dezenformasyonu artırdı.
Çatışmaların büyük ölçüde sona erdiğini belirten Pedersen, “durumun hâlâ gergin ve istikrarsız” olduğunu vurguladı. En büyük zararı siviller gördü; yüzlerce kişi hayatını kaybetti, hem devlet hem de silahlı gruplar tarafından çok sayıda ihlal gerçekleşti.
“Ben, Süveyda’daki sivillere ve savaşçılara yönelik vahim ihlalleri ve İsrail’in müdahalesini kınıyorum,” diyen Pedersen, Süveyda ve Şam çevresinde düzenlenen ve sivil can kayıplarına neden olan İsrail hava saldırılarını hatırlattı.
İnsani Kriz Derinleşiyor
BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi (OCHA) Operasyon Direktörü Edem Wosornu, Süveyda’nın “çöküşün eşiğinde” olduğunu ifade etti.
“Son şiddet olayları yaklaşık 175 bin kişiyi yerinden etti; bu, vilayetteki nüfusun üçte biri. Zaten burada yaşayanların üçte ikisi yardıma muhtaçtı,” dedi.
Hastaneler ciddi elektrik, malzeme ve personel eksikliğiyle karşı karşıya. Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Süveyda’da beş sağlık tesisine saldırı düzenlendiğini; iki doktorun öldürüldüğünü ve ambulansların hedef alındığını doğruladı.
Hayati öneme sahip su altyapısı ağır hasar gördü; gıda, yakıt ve ilaç temini sınırlı. Güvenlik nedeniyle yardım ulaştırmak oldukça zor.
Her ne kadar BM destekli üç yardım konvoyu bölgeye gıda, yakıt ve sağlık malzemesi taşısa da, Wosornu sürekli insani erişim ve yardım görevlileri ile altyapının korunması çağrısını yineledi.
Kuraklık ve Yangınlar Acıyı Katladı
Şiddet olayları, aynı dönemde Lazkiye’de meydana gelen yıkıcı orman yangınlarıyla birleşti. Bu yangınlar 1.100’den fazla kişiyi yerinden etti ve tarım arazilerini yok etti.
Wosornu, “Suriye, son 36 yılın en ağır kuraklık benzeri koşullarını yaşıyor,” diyerek, barajlardaki su seviyelerinin tarihî düşük seviyelere gerilediğini kaydetti.
BM ajansları, bölgeye temiz su, sağlık hizmetleri ve gıda yardımı sağlamak için çalışıyor.
Kapsamlı Siyasal Reformlara İhtiyaç Var
Geir Pedersen, Suriye’de sürdürülebilir barışın ancak kapsayıcı siyasal reformlar, güvenlik sektörünün dönüşümü ve geçiş dönemi adalet mekanizmalarıyla mümkün olabileceğini belirtti.
“Devletin, saldırı altında bile olsa, profesyonel ve disiplinli hareket etme sorumluluğu vardır. Güçlerini denetim altına almalı ve görünür bir hesap verilebilirlik sağlamalıdır,” dedi.
Eylül ayında yeni bir Halk Meclisi kurulması bekleniyor. Bu, geçiş sürecinin önemli adımlarından biri olarak görülüyor. Ancak Pedersen, bu sürecin kapsayıcı, şeffaf ve temsili nitelikte olmaması durumunda halkın devlete olan güveninin daha da zedelenebileceği uyarısında bulundu.
“Suriye Geçiş Süreci Başarısız Olamaz”
“Suriye’deki siyasal geçiş süreci başarısız olamaz,” diyen Pedersen, uluslararası toplumun desteğine dikkat çekti.
Wosornu da uluslararası dayanışma, acil finansman ve çatışmaların durdurulması çağrısını yineledi. Revize edilen 3,2 milyar dolarlık insani yardım çağrısının yalnızca yüzde 12’si karşılanabilmiş durumda.
“Yardımlarımız, mevcut ihtiyaçları karşılamaktan çok uzak. Suriye'nin iyileşmesi için bu tür şiddet sona ermeli,” dedi.