Bugün, Zafer Partisi Genel Başkanımız Prof. Dr. Sayın Ümit Özdağ'ın esaretinin 86. gününde Çağlayan Adliyesi önünde toplanmış bulunuyoruz.
Ümit Özdağ, yanında üç resmi polis memuru varken, adeta bir "operasyon" ile gözaltına alınmıştır. İlaçlarını almasına dahi izin verilmeden apar topar İstanbul'a kaçırılmış ve FETÖ dönemini anımsatan bir şekilde "suç uydurulup" tutuklanmıştır. Ardından, dokuz sayfadan oluşan içi boş bir iddianameyle 78 gün geçmiştir. Şimdi ise ilk duruşmaya kadar "144 gün demir parmaklıklar arkasında rehinsin" denilerek tutukluluğu adeta cezaya dönüştürülmektedir. Bu, düşman ceza hukukunun açık bir uygulamasıdır!
Değerli Yurttaşlarımız,
Sayın Ümit Özdağ niçin esir alınmıştır?
- Özdağ, 22 Ekim'de başlayan "yeni açılımla" Öcalan teröristinin salıverilmesinin, Meclis'e gelip konuşabilmesinin, PKK teröristlerine af çıkarılmasının ve yeni bir anayasa ile devletimizi etnik temelde bölme girişimlerinin önündeki en ciddi engel olduğu için esir alınmıştır!
- Özdağ, kahraman gazilerimizin ve şehitlerimizin aziz hatırasına sahip çıktığı için esir alınmıştır!
- Özdağ, Sakarya ve Dumlupınar'da atalarımızın kanıyla kurulan Cumhuriyetimizin kirli siyasi hesaplara alet edilmesine ve emperyalizme peşkeş çekilmesine karşı çıktığı için esir alınmıştır!
Bu nedenle, onun esareti, milletine sadakat ve devletine hizmettir. Onun tutsaklığı, milli üniter laik devletin sigortasıdır. Onun mahpusluğu, Atatürk çizgisindeki Türk milliyetçiliğine vurulan pranga; Türklük onur ve şerefine yapılan bir suikast ve Türk devletine yapılan bir baskındır.
Bu nedenle, onun Silivri'deki mevcudiyeti, hem Türk devleti ve Türk milletine bağlılığın bir nişanesi, hem de kahraman gazilerimize minnet, aziz şehitlerimize saygı duruşudur!
Sevgili Yurttaşlarımız,
Ümit Özdağ'ı hukuksuzca tutuklayanlar, onu susturacağını, memleket mücadelesinin "son kalesi" Zafer Partisi'nin dağılacağını zannettiler. Oysa Zafer Partisi, Türk halkının artan güç ve desteğiyle artık daha güçlü, daha azimli ve memleket mücadelesinde daha kararlıdır!
İşte burada, Çağlayan Adliyesi'nin önünde, halkımızdan aldığımız güçle ilan ediyoruz:
- Memleketi teröre teslim etmeyeceğiz!
- Öcalan'ın gelip Gazi Meclisimizi kirletmesine izin vermeyeceğiz!
- Etnik kimlikli, mezhep inançlı diye bölünmek yerine bilim, birlik ve barış diyeceğiz!
Bilinmelidir ki hepimiz birer Ziya Gökalp, Yusuf Akçura, Dündar Taşer ve nihayet her birimiz birer Ümit Özdağız! Hepimiz Mustafa Kemal'in askerleriyiz! Gücümüzü şanlı tarihimizden, Türklük kültür, bilinç ve şerefinden; damarlarımızdaki asil kandan alıyoruz.
Burada, sakın sizden adalet dilendiğimizi sanmayın! Adalet hakkımızdır! Buraya daha büyük bir azim ve inançla mücadeleye yemin ettiğimizi haykırmak için geldik! Gür sesimiz, karanlık sarayların köhne odalarına ve en tenha köşelerine kadar gidecektir.
Yine bilinmelidir ki zafer büyük Türk Milleti'nin olacaktır. Bizi öldürmeden susturamazsınız!
Ne Mutlu Türküm Diyene!
Hakan Akşit Zafer Partisi İstanbul İl Başkanı