3071 Sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanuna göre, Türk vatandaşları kendileriyle veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri hakkında, Türkiye Büyük Millet Meclisine ve yetkili makamlara yazı ile başvurma hakkına sahiptirler. Türkiye’de ikamet eden yabancılar karşılıklılık esası gözetilmek ve dilekçelerinin Türkçe yazılması kaydıyla bu haktan yararlanabilirler. Dilekçede bulunması gereken şartlar da yine ilgili kanunda düzenlenmiştir. Kanun hükmüne göre,

Dilekçede bulunması zorunlu şartlar:

Madde 4

"Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerde, dilekçe sahibinin adısoyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması gerekir."

Dilekçeyi Yanlış Makama Gönderdim Ne Yapmalıyım?

Dilekçe, konusuyla ilgili olmayan bir idari makama verilmesi durumunda, bu makam tarafından yetkili
idari makama gönderilir ve ayrıca dilekçe sahibine de bilgi verilir. Yanlış makama gönderdiğiniz için dilekçenizin işleme alınmadığını düşünmemenizi tavsiye ediyoruz. Zira, dilekçe yanlış makama gönderilirse gönderdiğiniz makam tarafından  dilekçeniz yetkili idari makama gönderilir ve ayrıca dilekçe sahibine de bilgi verilir.

Ancak dilekçenizin İncelenemeyecek dilekçeler kapsamında olmamasına dikkat etmenizde fayda var. İncelenemeyecek Dilekçeler Hangileridir?

Türkiye Büyük Millet Meclisine veya yetkili makamlara verilen veya gönderilen dilekçelerden;
 a) Belli bir konuyu ihtiva etmeyenler,
 b) Yargı mercilerinin görevine giren konularla ilgili olanlar,
 c) Dilekçelerde, dilekçe sahibinin adısoyadı ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması gerekir. Bu şartları bulundurmayan dilekçeler incelenemezler.

Dilekçe Hakkının kullanılmasının engellenmesi TCK Madde 121'de düzenlenmiştir. Buna göre,

"(1) Kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına verdiği dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi halinde, fail hakkında altı aya kadar hapis cezasına hükmolunur."

Madde Gerekçesi

Madde metninde dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi, suç olarak tanımlanmıştır.
Orijinini Latince “petitum” (talep) kavramı oluşturan ve Anayasamızda da düzenlenen dilekçe hakkı, bir sübjektif kamusal haktır. Sübjektif haktır; çünkü, bu hak, toplu veya münferiden, ancak bireyler tarafından kullanılabilir. Kamusal bir haktır; çünkü, bu hakkın kullanılmasıyla kişiler taleplerini resmi makamlara iletmek olanağını elde etmektedirler.
Söz konusu suç tanımıyla, dilekçe hakkının kullanılmasının güvence altına alınması amaçlanmıştır. Suçun konusu dilekçedir. Dilekçe, kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına yazılı olarak yaptığı başvuruyu ifade etmektedir. Kamu makamlarına yöneltilen talebin sözlü olması da mümkündür. Örneğin bir suç vakıasına ilişkin ihbar veya şikâyetin sözlü olarak yapılması hâlinde, bunun tutanağa geçirilmesi gerekmektedir. Salt sözlü başvurunun kabul edilmemesi, söz konusu suçu oluşturmayacaktır. Ancak, başvurunun yazılı yapılması hâlinde, bunun hukukî bir neden olmaksızın kabul edilmemesi, söz konusu suçu oluşturacaktır. Bu ayırımın yapılmasının nedeni, ispat sorunlarının önüne geçmektir.
Süreli işlemlerde, dilekçenin süresinde verilmesine rağmen, kabulünün geciktirilmesi hâlinde de, bu suç oluşur.
Verilen dilekçenin hukukî bir nedene dayalı olarak kabul edilmemesi hâlinde, kabul etmeme fiili hukuka uygun olduğu için, suç oluşmayacaktır. Örneğin, bir suç duyurusuna ilişkin dilekçenin, ilgisiz bir makama verilmeye teşebbüs edilmesi karşısında, kabul edilmemesi, söz konusu suçu oluşturmaz.

Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçunun Unsurları

MADDİ UNSURLAR

Fiil

Suçun fiili madde metninde  dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi şeklinde tanımlanmıştır.

Fail

Suçun faili madde metnine göre yalnızca kamu görevlisi olabilir, bu yönüyle özgü suçtur. Ancak kamu görevlisinin bu suçun faili olabilmesi için dilekçeyi kabul bakımından görevli ve yetkili olması gerekmektedir.

Mağdur

Suçun mağduru 3071 Sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanuna göre dilekçe verme hakkına sahip olan herkes olabilecektir.

Suçun Konusu

Suçun konusu dilekçedir. Dilekçe, kişinin belli bir hakkı kullanmak için yetkili kamu makamlarına yazılı olarak yaptığı başvuruyu ifade etmektedir.

MANEVİ UNSUR

Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu, yalnızca kasten işlenebilir. Zira, kanunda suçun teşebbüs hali düzenlenmemiştir.

HUKUKA AYKIRILIK UNSURU

Madde metninde açıkça  dilekçenin hukuki bir neden olmaksızın kabul edilmemesi hususu yer almaktadır. Kamu görevlisi kanundan kaynaklanan bir sebeple yahutta görevi sebebiyle dilekçeyi kabul etmiyorsa bu halde fiil hukuka uygun olacaktır.

Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçunun Şikayet Süresi ve Zamanaşımı

Suç, şikayete tabi suçlar arasında yer almadığından re'sen soruşturulur. Suçun herhangi bir şikayet süresi yoktur. Dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçu için olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Ayrıca suç, uzlaşma kapsamında değildir.

Dilekçe Hakkının Kullanılmasının Engellenmesi Suçunda Kovuşturma, Görevli ve Yetkili Mahkeme

Görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir. Dilekçe hakkının kullanmasının engellenmesi suçunun işlendiği yer, Asliye Ceza Mahkemesi görevli olacaktır. Kovuşturma aşamasında basit yargılama usulüne göre yargılama yapılacaktır.

Dilekçe Hakkının Engellenmesi Suçu Yargıtay Kararları

"Belediye Yazı İşleri Müdürü olarak görev yapan sanığın, katılanın vermiş olduğu 25/04/2011 tarihli ruhsat talebine ilişkin dilekçesini hukuki bir neden olmaksızın kabul etmeyerek işleme koymadığı, bu suretle dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçunu işlediği, katılanın aşamalarda değişmeyen beyanları, soruşturma izni kararı, tanık ... beyanı ve sanığın kaçamaklı ikrarıyla sabit olmasına rağmen, dosya kapsamına uygun düşmeyen ve yetersiz gerekçelerle mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi," BOZMAYI gerektirmiştir. (5. Ceza Dairesi 2014/682 E., 2016/2199 K.)

"Suç tarihinde Havsa Kaymakamı olarak görev yapan sanığın, katılanın 2010 yılı Ocak ayında Havsa Kaymakamlığı Yazı İşleri Müdürü ... tarafından mesai saatleri içerisinde büroda darp edilmesi olayı ile ilgili bu şahıs hakkında şikayeti içeren ve katılan tarafından getirilen dilekçeyi, adli soruşturmanın sonucunu bekleyeceğini ileri sürerek işleme koymadığı ve darp olayından haberdar olmasına rağmen disiplin soruşturması da başlatmayarak ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu işlediği iddia edilen somut olayda; adı geçen hakkında disiplin soruşturması yapılıp yapılmadığının ilgili yerlerden sorulması ve yapılmamış ise zamanaşımına uğrayıp uğramadığı da araştırıldıktan sonra neticesine göre eyleminin TCK'nın 121. maddesinde düzenlenen dilekçe hakkının kullanılmasının engellenmesi suçunu oluşturup oluşturmayacağı da karar yerinde tartışılmak suretiyle hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde beraatine karar verilmesi" BOZMAYI gerektirmiştir. (5. Ceza Dairesi 2018/9242 E., 2019/9702 K.)

Stj. Av. Emine Karabulut &Av. Gizem Gül Uzun