Suç işlemeye tahrik, bir kimsenin suç işlemek için alenen tahrikte bulunmasıdır.
Suç işlemeye tahrik suçu bir tehlike suçudur. Bu nedenle suç işlemeye tahrik suçunun tamamlanabilmesi için tahrik konusu suçların işlenmesi gerekmez.
Suç işlemeye tahrik suçunun hukuksal konusunu kamu barışı oluşturur.
Fail ve Mağdur
Suç işlemeye tahrik suçu, genel bir suçtur. Herkes bu suçun faili olabilir.
Mağdur bakımından özel bir durum söz konusu değildir.
Eylem
Bu suçun hareket ögesini suç işlemeye yönelik alenen tahrik oluşturmaktadır. Alenen tahrik, belirsiz(birden çok) sayıdaki kişinin önünde yapılan tahriktir. Yoksa tahrikin kamuya açık yerlerde yapılması gerekli değildir.
Suç işlemek için tahrik, aslında tahrik konusu suça bir hazırlık hareketi niteliğindedir. Kural olarak hazırlık hareketleri niteliğinde olan tahrik eylemi cezalandırılmaz. Ancak aleni tahrikte, bu kuraldan ayrılarak bu tür eylemlerin kamu barışı açısından ifade ettiği tehlike nedeniyle zararlı sonucun doğmasını beklemeden ve iştirak kurallarından bağımsız olarak ceza yaptırımı uygulanması kabul edilmiştir. Suç işlemeye tahrik ile suça iştiraki birbirine karıştırmamak gerekir.
Suç işlemeye tahrikte belirli olmayan kimseler suç işlemeye tahrik edilmektedir. Eğer belirli kişiler, belli bir suçu işlemek için teşvik veya azmettirilmiş ise sorunun iştirak kuralları çerçevesinde değerlendirilmesi gerekir.
Tahrik konusu suçların işlenmesi durumunda, tahrik eden kişi, bu suçların her birinden dolayı azmettiren sıfatıyla sorumlu olur. Başka bir anlatımla kişilerin suç işlemeye tahrik edilmesi durumunda tahrik eden suç işlemeye tahrikten dolayı sorumlu olur. Ancak tahrik edilen kimseler tahrik konusu suçu işlerlerse tahrik eden artık azmettiren olarak sorumlu olur.
Halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak birbirini öldürmeye tahrik edilmesi halkı birbirini öldürmeye tahrik suçunu oluşturur.
Bu suçun oluşabilmesi için halkın bir kısmını diğer bir kısmına karşı silahlandırarak birbirini öldürmeye tahrik etmek gerekir. Suçun tamamlanabilmesi için öldürmenin gerçekleşmesi yada fiili saldırının başlaması gerekmez.
Suçun Nitelikli Şekli
Eylemin basın ve yayın yoluyla işlenmesi suçun cezayı artıran nitelikli şeklini oluşturur. Ancak haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç oluşturmaz.
Manevi Unsur
Suç işlemeye tahrik suçu, kasten işlenebilen bir suçtur.
Hukuka Aykırılık Unsuru
Bu suçta hukuka aykırılık unsuru bir özellik göstermez.
Suçun Özel Görünüş Biçimleri
Bu suça teşebbüs mümkündür. Suç, alenen tahrikin yapılmasıyla tamamlanır. Suçun tamamlanabilmesi için halkın tahrike kapılmasına gerek yoktur. Suça iştirak ve içtima konusunda genel kurallar uygulanır.
Muhakeme
Soruşturma ve kovuşturma resen yapılır, şikayet aranmaz.
YARGITAY KARARLARI
(Kapatılan)14. Ceza Dairesi 2011/7172 E. , 2012/9538 K.
"İçtihat Metni"
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit, suç işlemeye tahrik, kasten yaralama, cinsel taciz suçlarından (mağdureler ...'ya karşı ayrı ayrı), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit, suç işlemeye tahrik, cinsel taciz suçlarından (mağdure ...'e karşı) sanıklar ... ve ...'ın; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit, suç işlemeye tahrik, cinsel taciz suçlarından (mağdureler ...'a karşı ayrı ayrı), kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit, suç işlemeye tahrik suçlarından (mağdure ...'ye karşı) sanık ...'ın; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit, suç işlemeye tahrik, kasten yaralama, cinsel taciz suçlarından (mağdureler ..., ...'e karşı ayrı ayrı) kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit, suç işlemeye tahrik, kasten yaralama suçlarından (mağdure ...'a karşı) sanık ...'ın; kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit, suç işlemeye tahrik, cinsel taciz suçlarından (mağdureler ..., ...'e karşı ayrı ayrı) kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, tehdit, suç işlemeye tahrik suçlarından (mağdure ...'a karşı) sanık ...'in yapılan yargılamaları sonunda; atılı suçlardan beraatlerine dair Bozüyük Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 31.01.2008 gün ve 2006/184 Esas, 2008/21 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtayca incelenmesi katılanlar vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ..., ..., ...ve ... haklarında cinsel taciz ve kasten yaralama suçlarından, iddianamede anlatım bulunmaması itibarıyla usulüne uygun biçimde açılmış davalar olmadığı halde, anılan sanıklar haklarında bu suçlardan da beraat kararları verilmesi suretiyle CMK.nın 225. maddesine muhalefet edilmesi,
Olayın mağdurları olmakla birlikte, aynı zamanda tanıkları da olan mağdurelerin, olaya ilişkin duruşmadaki beyanlarının, delillerin doğrudan doğruyalığı ilkesine uygun olarak, olayın nasıl gerçekleştiği ve hangi sanığın hangi mağdureye yönelik eylemlerinin neler olduğu hususlarının ayrıntılı olarak açıklattırılması suretiyle alınması yerine, somut olayla ilgili izahat içermeyecek tarzda "iddianame doğrudur" biçiminde ve önceki beyanları da okunmaksızın alınarak usul hükümlerine aykırılık yapılması,
Sanıklar ... ve ...'in mağdureler ...ye yönelik davaya konu olayların gerçekleştirildiği sırada cinsel istismarda da bulundukları iddiasına ilişkin olarak Bilecik Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/100 Esas sayılı davası ile bu dava arasında fiili, şahsi ve hukuki irtibat bulunduğundan öncelikle davaların birleştirilmesi usulünün işletilmesi, ilgili dosyanın sonuçlanıp kesinleşmiş olması halinde dosya getirtilerek, özellikle kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun cebir veya tehditle ve cinsel amaçla gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğinin değerlendirilebilmesi açısından incelenmesinden ve onaylı örneğinin dosya arasına alınmasından sonra sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kanuna aykırı, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.10.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
8. Ceza Dairesi 2009/7314 E. , 2011/6226 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret ve suç işlemeye tahrik
HÜKÜM : Hakaret suçundan hükümlülüğüne; suç işlemeye tahrik suçundan beraatine
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1- Sanık hakkında hakaret suçundan tayin olunan adli para cezasının tutarına göre bu hüküm, karar tarihinde yürürlükte olan 5219 sayılı Yasayla değişik CMUK.nun 305, 5237 sayılı TCK.nun 50/5. madde ve fıkrası uyarınca kesin nitelikte olup temyizi olanaklı olmadığından, sanık ... müdafii ve katılan ...'nın temyiz isteğinin CMUK.nun 317. maddesi gereğince istem gibi oybirliğiyle (REDDİNE),
2- Sanık hakkında suç işlemeye tahrik suçundan kurulan hükme ilişkin temyize gelince;
Suç işlemeye tahrik suçundan doğrudan zarar görmeyen müştekinin davaya katılma hakkı bulunmadığı gibi, mahkeme tarafından bu suçtan katılma kararı verilmiş olmasının da hükmü temyiz yetkisi vermeyeceği anlaşılmakla, müşteki ...'nın bu suçtan temyiz isteminin CMUK.nun 317. maddesi uyarınca istem gibi (REDDİNE), 12.07.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
8. Ceza Dairesi 2023/1464 E. , 2023/7909 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/56 E., 2023/200 K.
SUÇ : Suç işlemeye alanen tahrik etme
HÜKÜM : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
Sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükmün; karar tarihi itibarıyla temyiz edilebilir olduğu, karar tarihinde yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre temyiz edenin hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz isteğinin süresinde olduğu, ve reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle gereği düşünüldü:
I. HUKUKÎ SÜREÇ
1. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 25.05.2015 tarihli iddianamesi ile sanık hakkında suç işlemeye alenen tahrik etme suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açılmıştır.
2. Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.02.2016 tarihli kararı ile sanık hakkında suç işlemeye alenen tahrik etme suçundan 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (5271 sayılı Kanun) 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
3. Bu kararın katılan vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 21.12.2022 tarihli kararı ile "... sanığın Twitter hesabından herkese aleni bir şekilde Cumhuriyet Gazetesi ve Hürriyet Gazetesine bombalı saldırıda bulunulmasına yönelik kişileri alenen suç işlemeye tahrik ettiği, bu şekilde üzerine atılı TCK.nın 214/1. maddesinde düzenlenen suç işlemeye tahrik suçunu işlediği anlaşılmakla mahkumiyet yerine beraat kararı verilmesi nedeniyle'' bozulmasına karar verilmiştir.
4. Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.03.2023 tarihli kararı ile sanık hakkında suç işlemeye alenen tahrik etme suçundan 5 ay hapis cezası ile mahkûmiyetine ve ertelenmesine karar verilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Sanık müdafiinin temyiz istemi; atılı suçun unsurlarının oluşmadığına ve suç kastının bulunmadığına ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR:
Dava konusu olay, sanığın Twitter hesabından "Ulan yok mu bir tane daha Ogün Samast Cumhuriyet gazetesine bomba atsın editörü vursun? " şeklinde tweet gönderdiği, hemen akabinde 13 dakika sonra bu sefer; "Hürriyet de olabilir" şeklinde yaptığı paylaşım ile suç işlemeye alenen tahrik suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
IV. GEREKÇE
Sanığın üzerine atılı suçu basın ve yayın yoluyla işlediğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 318 inci maddesi gereğince cezasından artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
1.Tüm dava dosyası içeriği ve sanığın ikrarı dikkate alındığında, sanığın Twitter hesabından herkese aleni bir şekilde yaptığı paylaşım nedeniyle suç işlemeye alenen tahrik suçunun unsurlarının oluştuğuna dair mahkeme kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanığın Twitter hesabından herkese aleni bir şekilde Cumhuriyet Gazetesi ve Hürriyet Gazetesine bombalı saldırıda bulunulmasına yönelik kişileri alenen suç işlemeye tahrik ettiği, bu şekilde üzerine atılı suçu işlediği; şiddeti ön plana çıkaran fiilinin, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceği, kısa süre sonra attığı tweeti pişmanlık göstererek silmesinin suçu ortadan kaldırmayıp, suçun kişiselleştirilmesi ile ilgili bir durum olduğu anlaşılmıştır. Bu itibarla, sanık müdafiinin suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğine yönelik temyiz itirazları reddedilmiştir.
2. Yargılama sürecindeki işlemlerin usûl ve kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç vasıfları ile yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından sanık müdafiinin diğer temyiz sebepleri de reddedilmiştir.
V. KARAR
Gerekçe bölümünde açıklanan nedenlerle Bakırköy 25. Asliye Ceza Mahkemesinin, 21.03.2023 tarihli kararında sanık müdafii tarafından yapılan temyiz istemi ile incelenen diğer hususlar yönünden herhangi bir hukuka aykırılık görülmediğinden sanık müdafiinin temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle ONANMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.10.2023 tarihinde karar verildi.
6. Ceza Dairesi 2024/5419 E. , 2025/1541 K.
"İçtihat Metni"
B O Z M A Ü Z E R İ N E
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/277 E., 2024/13 K.
KATILANLAR :...,..., ..., ...
ŞİKÂYETÇİLER : ..., ...
SUÇLAR : Nitelikli tehdit, suç işlemeye tahrik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İncelenmeksizin iade, zamanaşımı nedeniyle düşme
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
Katılan ... vekilinin, sanık hakkında suç işlemeye tahrik suçundan kurulan mahkûmiyet kararının aleyhine, sanık müdafiinin sanık hakkında nitelikli tehdit ve suç işlemeye tahrik suçlarından kurulan mahkûmiyet kararını temyiz ettiği anlaşılmıştır.
I- Sanık hakkında suç işlemeye tahrik suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Sanık hakkında Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.06.2009 tarihli kararında suç işlemeye tahrik suçundan hüküm kurulmaması üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 25.10.2011 tarihli bozma ilamında "Sanık ... hakkında suç işlemeye tahrik suçundan açılan dava hakkında karar verilmemiş ise de zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi mümkün görülmüştür." şeklindeki ihbarı üzerine karar verildiği, sanık hakkında suç işlemeye tahrik suçu yönünden daha önceden Yargıtay incelemesinden geçen bir hüküm bulunmadığı, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değiştirilen 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra 18.01.2024 tarihinde verilmiş olan hükmün istinaf kanun yoluna tabi olduğu ve kanun yolunun re’sen dikkate alınacağı anlaşılmıştır.
Sanık hakkında suç işlemeye tahrik suçundan kurulan hüküm yönünden daha önceden Yargıtay incelemesinden geçmediği, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değiştirilen 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra 18.01.2024 tarihinde verilmiş olan hükmün istinaf kanun yoluna tabi olduğu ve kanun yolunun re’sen dikkate alınacağı anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun’un 272. ve devamı maddeleri uyarınca inceleme yapılmak üzere dava dosyasının, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
II- Sanık hakkında nitelikli tehdit suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Sanığın yargılama konusu nitelikli tehdit eylemi için, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu' nun (5237 sayılı Kanun) 106/2-a maddesi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre, aynı Kanun’un 66/1-e, 67/4 maddelerinde ön görülen 12 yıllık dava zamanaşımına bağlı olup, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilk kararın kesinleştiği 26.02.2015 tarihi ile hükmün açıklanmasına sebep olan ikinci suçun işlendiği 15.04.2018 tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu da nazara alınarak suç tarihi olan 06.04.2008 tarihinden kararın verildiği 18.01.2024 tarihine kadar bu sürenin geçmiş olduğu belirlenmiştir.
Açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden, hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321/1 maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322/1-1 maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223/8 maddesi gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
11.02.2025 tarihinde karar verildi.
6. Ceza Dairesi 2024/5419 E. , 2025/1541 K.
"İçtihat Metni"
B O Z M A Ü Z E R İ N E
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/277 E., 2024/13 K.
KATILANLAR :...,..., ..., ...
ŞİKÂYETÇİLER : ..., ...
SUÇLAR : Nitelikli tehdit, suç işlemeye tahrik
HÜKÜMLER : Mahkûmiyet
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İncelenmeksizin iade, zamanaşımı nedeniyle düşme
Yapılan ön inceleme neticesinde; sanık hakkında bozma üzerine kurulan hükümlerin temyiz edilebilir olduğu, temyiz edenlerin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, temyiz istemlerinin süresinde olduğu, temyiz istemlerinin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
Katılan ... vekilinin, sanık hakkında suç işlemeye tahrik suçundan kurulan mahkûmiyet kararının aleyhine, sanık müdafiinin sanık hakkında nitelikli tehdit ve suç işlemeye tahrik suçlarından kurulan mahkûmiyet kararını temyiz ettiği anlaşılmıştır.
I- Sanık hakkında suç işlemeye tahrik suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Sanık hakkında Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 24.06.2009 tarihli kararında suç işlemeye tahrik suçundan hüküm kurulmaması üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 25.10.2011 tarihli bozma ilamında "Sanık ... hakkında suç işlemeye tahrik suçundan açılan dava hakkında karar verilmemiş ise de zamanaşımı süresi içerisinde karar verilmesi mümkün görülmüştür." şeklindeki ihbarı üzerine karar verildiği, sanık hakkında suç işlemeye tahrik suçu yönünden daha önceden Yargıtay incelemesinden geçen bir hüküm bulunmadığı, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değiştirilen 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra 18.01.2024 tarihinde verilmiş olan hükmün istinaf kanun yoluna tabi olduğu ve kanun yolunun re’sen dikkate alınacağı anlaşılmıştır.
Sanık hakkında suç işlemeye tahrik suçundan kurulan hüküm yönünden daha önceden Yargıtay incelemesinden geçmediği, 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değiştirilen 5320 sayılı Kanun'un 8/1 maddesinin uygulanma koşullarının bulunmadığı, bölge adliye mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra 18.01.2024 tarihinde verilmiş olan hükmün istinaf kanun yoluna tabi olduğu ve kanun yolunun re’sen dikkate alınacağı anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun’un 272. ve devamı maddeleri uyarınca inceleme yapılmak üzere dava dosyasının, Tebliğnameye uygun olarak, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
II- Sanık hakkında nitelikli tehdit suçundan kurulan hükmün incelemesinde;
Sanığın yargılama konusu nitelikli tehdit eylemi için, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu' nun (5237 sayılı Kanun) 106/2-a maddesi uyarınca belirlenecek cezanın türü ve üst haddine göre, aynı Kanun’un 66/1-e, 67/4 maddelerinde ön görülen 12 yıllık dava zamanaşımına bağlı olup, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilk kararın kesinleştiği 26.02.2015 tarihi ile hükmün açıklanmasına sebep olan ikinci suçun işlendiği 15.04.2018 tarihleri arasında dava zamanaşımının durduğu da nazara alınarak suç tarihi olan 06.04.2008 tarihinden kararın verildiği 18.01.2024 tarihine kadar bu sürenin geçmiş olduğu belirlenmiştir.
Açıklanan nedenle sanık müdafiinin temyiz isteği yerinde görüldüğünden, hükmün, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu’nun (1412 sayılı Kanun) 321/1 maddesi uyarınca BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanun’un 322/1-1 maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık hakkındaki kamu davasının 5271 sayılı Kanun’un 223/8 maddesi gereği gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle DÜŞMESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine,
11.02.2025 tarihinde karar verildi.