Eğitim Sen tarafından yapılan açıklamada, toplumun her alanını kuşatan şiddet olgusunun eğitim kurumlarını da esir aldığı vurgulandı. Son bir ay içinde Ankara, Bursa İnegöl, Manisa Salihli ve Turgutlu, Mersin Anamur ve Samsun’da yaşanan olayların, okulda şiddetin artık münferit olmaktan çıkıp sistematik bir sorun haline geldiğini gösterdiği ifade edildi.
“Okullarda Can Güvenliği Kalmadı”
Açıklamada, okullarda öğretmenlerin ve öğrencilerin can güvenliğinin ciddi biçimde tehdit altında olduğu belirtilerek, son haftalarda yaşanan bazı olaylar şöyle sıralandı:
-
Mersin Anamur’da bir okul müdürü, 12 yaşındaki öğrencisinin silahlı saldırısı sonucu ağır yaralandı.
-
Samsun’da öğretmenler, spor müsabakalarında ve okul koridorlarında veliler tarafından darp edildi.
-
Bursa İnegöl’de bir ortaokul müdürünün öğrenciyi darp etmesi kamuoyuna yansıdı.
-
Ankara’da öğretmenlere yönelik akran zorbalığı ve taciz boyutuna varan olaylar sosyal medyada gündem oldu.
-
Şırnak Cizre’de bir okulda müdür yardımcısının çok sayıda öğrenciye yönelik cinsel istismar ve taciz iddiaları ortaya çıktı.
-
Manisa Turgutlu’da otizmli bir öğrenci okul yöneticisi tarafından şiddete maruz bırakıldı.
-
Yine Turgutlu’da, bir taciz olayını bildiren öğretmenin “okulun adını çıkardığı” gerekçesiyle idari mobbinge maruz kaldığı belirtildi.
Eğitim Sen, bu örneklerin basına yansıyan olayların yalnızca küçük bir kısmı olduğunu, ülkenin dört bir yanında benzer vakaların yaşandığını vurguladı.
“Şiddet, Yanlış Eğitim Politikalarının Sonucu”
Açıklamada, okullarda yaşanan şiddetin başta Millî Eğitim Bakanlığı (MEB) olmak üzere tüm yetkililerin sorumluluğunda olduğu belirtilerek, öğretmeni itibarsızlaştıran, yalnızlaştıran ve öğrenci–veli karşısında korumasız bırakan politikaların şiddeti beslediği ifade edildi.
Gelir adaletsizliği, gelecek kaygısı, bireysel silahlanmadaki artış ve medyadaki şiddet dili de okul ortamındaki şiddetin temel nedenleri arasında gösterildi.
Eğitim Sen’in Çözüm Önerileri
Eğitim Sen, okulda şiddetin günübirlik önlemlerle değil, bilimsel ve uzun vadeli eğitim politikalarıyla çözülebileceğini belirterek şu önerileri sıraladı:
-
Öğretmeni hedef gösteren söylemlerden vazgeçilmeli, mesleğin toplumsal saygınlığı güçlendirilmelidir.
-
Her okulda somut bir “Krize Müdahale ve Eylem Planı” oluşturulmalıdır.
-
Şiddet, yalnızca güvenlik önlemleriyle değil, psikolojik ve sosyolojik boyutlarıyla ele alınmalıdır.
-
Rehberlik ve psikolojik danışman sayıları artırılmalıdır.
-
Davranış bozukluğu gösteren öğrencilere yönelik psikolojik destek hizmetleri yaygınlaştırılmalıdır.
-
Aile içi şiddeti önlemeye yönelik mekanizmalar güçlendirilmelidir.
-
Risk altındaki çocuklar erken tespit edilerek koruyucu önlemler alınmalıdır.
“Demokratik ve Barışçıl Bir Okul İklimi Şart”
Eğitim Sen, okullarda yalnızca fiziksel şiddetin değil; liyakatsiz atamalar, ÇEDES projeleri ve MESEM’lerde çocuk işçiliğinin yaygınlaşmasının da eğitim sistemini çöküşe sürüklediğini belirtti.
Açıklamada, çözümün cezalandırıcı yaklaşımlar değil, katılımcı, dayanışmacı ve barışçıl bir okul iklimi oluşturmak olduğu vurgulanarak şu çağrı yapıldı:
“Okullar baskı ve korku mekânları değil; demokratik, güvenli ve bilimsel eğitim yuvaları haline getirilmelidir.”
