Oldukça sık karşılaşılan sorulardan biri de “kamu davası nedir?” sorusudur. Kamu davası, suç işlendiğine ilişkin yeterli şüphe oluştuğu kanaati üzerine savcılık tarafından açılan ceza davasıdır. 

Ceza Muhakamesi’ nin aşamalarından olan soruşturma evresi bittikten sonra eğer ki suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe bulunursa soruşturmanın sonunda kamu davası açılır. (CMK 170) Soruşturma konusu suçun şikayete tabi olup olmamasının açılan ceza davasının niteliğinin kamu davası olup olmaması ile bir bağlantısı yoktur. Şikayet üzerine ya da savcılık marifetiyle re’ sen açılan ceza davalarının tamamının hukuksal niteliği kamu davası’ dır.

Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hali öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar (CMK m.160/1).

Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenleyerek kamu davası açar (CMK m.170/2). Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir (CMK 172/1).

Kamu davası açmak için yeterli şüphe bulunmasına karşın kimi durumlarda kamu davası açılmaz; kamu davası açılmasının ertelenmesi yönünde karar verilebilir. Düzenlenen bir iddianamede “Davacı” karşısında “K.H.” yani Kamu Hukuku yazar. Zira herhangi bir suç hakkında, şikayetçisi olsun ya da olmasın, açılacak ceza davasının hukuksal niteliği kamu davasıdır. Kamu davası, suç oluşturduğu ileri sürülen eyleme ilişkin maddi gerçeğin, hakikatin ortaya çıkarılmasını amaçlar.

Cumhuriyet savcısı soruşturma evresinin sonunda toplanan delillere göre, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşmuşsa, iddianame düzenler. Kamu davasının açılmasında takdir yetkisi Cumhuriyet Savcısına aittir. Savcı tarafından iddianame düzenlendikten sonra bu iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesi ve mahkemenin kabulünden sonra 15 günün geçmesiyle birlikte kamu davası açılır. İddianame mahkemeye verildikten sonra davanın açılmasına kadar geçen bu sürece ara muhakeme denilmektedir.

Kamu davası açılabilecek birçok suç maddesi vardır. Bunlardan birinin işlenme ihtimaline dair delil ya da ihbar olması kamu davasının açılmasını sağlar. Takibi şikayete bağlı suçlarda kamu davası açılması mağdur veya suçtan zarar görenin şikayet başvurusu yapmasına bağlıdır. Takibi şikayete tabi suçlar kanunda belirtilmiştir. Örneğin; cinsel saldırı suçu, tehdit suçu, taksirle yaralama suçu, konut dokunulmazlığını ihlal suçu, hakaret suçu gibi…

Takibi şikayete bağlı olmayan suçlarda soruşturma yapılabilmesi için şikayet başvurusu yapılmasına gerek yoktur. Cumhuriyet Savcısı bu suçları kendiliğinden soruşturarak kamu davası açar. Örneğin; insan öldürme suçu, hırsızlık, dolandırıcılık, yağma, belgede sahtecilik gibi suçlar da Cumhuriyet Savcısı şikayet olmadan re’sen harekete geçer.

Ceza mahkemesinde hakkında kamu davası açılan kişiye “sanık” denilmektedir.

Kamu davası genel mahkemelerde (Asliye Ceza Mahkemesi, Ağır Ceza Mahkemesi) açılabileceği gibi suç vasfına göre şüphelinin onsekiz yaşından küçük olması halinde özel mahkemelerde de açılabilir. Örneğin; Asliye Ceza Mahkemesine eşdeğer Çocuk Mahkemesinde ya da Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’ nde de kamu davası açılabilir.

Kamu davasında şikayetten vazgeçme, şikayetçinin daha önce yaptığı şikayetinden kovuşturma aşamasında vazgeçmesidir. Şikayetten vazgeçme, şikayete tabi suçlar açısından kamu davasının düşmesi sonucunu doğurur. TCK madde 64’e göre sanığın ölümü halinde de kamu davasının düşmesine karar verilir.

Kamu davası sonucunda mahkeme bir karar(hüküm) verecektir. Kamu davasında verilebilecek kararlar: düşme kararı, mahkumiyet kararı, beraat kararı, ceza verilmesine yer olmadığı kararı, davanın reddi kararı veya güvenlik tedbirine hükmedilmesi kararı olabilir.

Kamu davasına katılan (müdahil olan) mağdur veya suçtan zarar gören kişi, kamu davasını sonuçlandıran kararlara karşı itiraz, istinaf veya temyiz gibi kanun yollarına başvurma hakkına sahiptir (CMK m.234/1-b-6).