Meşru savunma, bir kimsenin kendisine veya başkasına yöneltilen ağır ve haksız bir saldırıyı uzaklaştırmak için gösterdiği zorunlu tepkidir.

Meşru savunma, insanın kendini koruma güdüsünün bir sonucudur. Meşru savunma şeklinde işlenen eylem, hukuka uygundur. Çünkü hukuk düzeni hakkın ve haklının saldırıya uğramasına izin vermez.

Meşru savunmanın diğer adları nelerdir?

Meşru savunmaya, meşru müdafaa, yasal savunma ya da haklı savunma da denilmektedir.

Meşru savunmanın koşulları nelerdir?

A.Saldırıya İlişkin Koşullar

Bir saldırı olmalıdır.
Saldırı haksız olmalıdır.
Saldırı hakka yönelmiş olmalıdır.

Bir saldırı olmalıdır. Saldırı, başkasının kişisel değerlerine ya da malvarlığına hukuka aykırı olarak zarar vermeye dönük bir insan davranışıdır. Gerçekleşmesinden yalnızca şüphe edilen saldırı meşru savunmaya hak vermez.

Meşru savunmanın söz konusu olabilmesi için saldırının başlamış ve henüz sona ermemiş olması gerekir. Başlayacağı kesin olan ve başladığı takdirde savunmayı olanaksız kılacak veya güç hale getirecek bir saldırıyı başlamış, keza bitmiş olmasına rağmen yinelenmesinden korkulan bir saldırıyı da henüz sona ermemiş saymak zorunludur.

Başka bir anlatımla henüz gerçekleşmemiş olan bir saldırının gerçekleşmesine kesin gözüyle bakılıyorsa veya bitmiş bir saldırının tekrarlanacağı belli ise meşru savunma mümkündür.

Bütünüyle sona ermiş bir saldırı için meşru savunma olmaz. Bitmiş olan bir saldırıya karşı yapılan tepki, bir savunma değil, öç alma niteliğindedir.

Örneğin kendisini darp eden kişiyi kolluk etkisiz hale getirmesine rağmen öldüren kişinin durumunda olduğu gibi.

Saldırı icrai olabileceği gibi ihmali nitelikte de olabilir. Örneğin tahliye emrine karşın mahkumun ceza evinden salıverilmemesi ihmali nitelikteki bir saldırıdır.

Saldırı haksız olmalıdır. Saldırının haksız olmasından anlaşılması gereken onun hukuka aykırı olmasıdır.

Saldırının haksız olması için hukuka aykırı olması yeterlidir, ayrıca suç oluşturmasına gerek yoktur. Saldırının haksız sayılabilmesi için saldıran kişinin isnat edilebilir veya cezalandırılabilir olması gerekmez. Bu nedenle diplomasi, askerlik veya yasama dokunulmazlığından yararlanan kimselerin, akıl hastalarının ve küçüklerin saldırıları da meşru savunmaya neden olabilir.

Hukuka uygunluk nedeninin bulunduğu bir eyleme karşı meşru savunma mümkün değildir. Zira meşru savunma yalnızca hukuka aykırı eylemler için söz konusu olabilir. Örneğin usulüne uygun olarak verilmiş bir tutuklama kararını yerine getirmek için evine gelen kolluk görevlisi yaralayan kimse, meşru savunma yaptığını ileri süremez. Zira kolluk görevlisinin eylemi hukuka uygundur.

Bir insan hareketinden kaynaklanmayan, hayvan saldırıları ve doğa olayları haksız saldırı sayılmaz. Saldırının haksız olması, onun zorunlu olarak bir insan eylemi olmasını gerektirir. Zira yalnızca iradi bir eylem sonucu olan saldırılar haklı veya haksız olarak nitelendirilebilir.

Hayvan saldırılarına ve doğa olaylarına karşı yapılan savunma meşru savunma olmaz. Bu durumlarda ancak zorunluluk durumu söz konusu olabilir. Zira insan kaynaklı bir saldırı yoktur. Ancak bir hayvan, insanlar tarafından saldırıda birisine araç olarak kullanılmışsa saldırı insandan kaynaklandığı için meşru savunma mümkün olur.

Kendi kusurlu hareketiyle saldırıya neden olan kimse de meşru savunmadan yararlanabilir. Başka bir deyişle bir kimsenin saldırıya neden olması, meşru savunmadan yararlanmasına engel değildir. Zira tahrik kusuru azaltır, ancak eylemi hukuka uygun hale getirmez. Tahrik edilen kimse, hukuksal yollara başvurmak yerine kendiliğinden hak almayı deneyemez.

Örneğin, hasmına küfür eden ve onu sinirlendiren bir kimse, hasmı kendisine öldürmek amacıyla ateş açarsa kendini savunabilir. Zira bir kimseye küfür etmek, küfür edilen kişiye silahla saldırıda bulunmak ya da öldürmek hakkını vermez.

Saldırı hakka yönelmiş olmalıdır. Saldırının hakka yönelmiş olması yeterlidir. Ayrıca önemli bir hakka yönelik olması gerekmez. Saldırı kişi varlığına ya da mal varlığına yapılmış bir saldırı olmalıdır.

Savunmaya İlişkin Koşullar;

Savunmada zorunluluk Olmalıdır.
Saldırı ile savunma arasında orantı bulunmalıdır.
Savunma, saldırıyı yapana yönelik olmalıdır.