KESK’e bağlı HABER-SEN Yönetim Kurulu, PTT’de yaşanan baskı, sürgün tehdidi ve sendikal hak ihlallerine ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Sendika, 23 Temmuz 2025 tarihinde Ordu PTT Posta Dağıtım Müdürlüğü'nde yürütülen yasal sendikal faaliyetin, Birlik Haber-Sen yöneticisi olduğu belirtilen bir şef tarafından engellenmeye çalışıldığını duyurdu.
Açıklamada, söz konusu şefin tehditkâr ve baskıcı ifadelerle sendikal çalışmayı sabote ettiği belirtilerek bunun 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’na açıkça aykırı bir müdahale olduğu vurgulandı.
Sendikaya göre, olay sırasında görevli iki başdağıtıcı sendikanın üyesi olmamalarına rağmen engellemenin hukuksuz olduğunu belirterek, “Daha önce farklı sendikalar da aynı şekilde çalışma yürüttü, neden şimdi engelleniyor?" sözleriyle tanıklık yaptı. HABER-SEN, bu tanıklıkların ardından söz konusu emekçiler hakkında asılsız disiplin soruşturmaları başlatıldığını ve cezalar verildiğini açıkladı.
“Bu olay münferit değil, kurumsal bir politika haline geldi”
Açıklamada PTT’de yaşananların istisna olmadığı savunularak şu iddialar sıralandı:
-
PTT’nin taşınmazları elden çıkarılarak kamu mülkiyeti rant politikalarına kurban edilmektedir.
-
2026–2027 Toplu İş Sözleşmesi sürecinde yetkili sendika hiçbir maddeyi değiştirmeden imza atmış, bu durum emekçilere "kazanım" diye sunulmuştur.
-
Ekonomik kriz derinleşirken PTT emekçileri geçinememekte, yoksullaşma artmaktadır.
-
“Performans” adı altında sayı dayatmalarıyla dağıtıcılar üzerinde baskı kurulmaktadır.
-
Yıllardır yükselme sınavları açılmamış, liyakat yerini sendikal ve siyasal sadakate bırakmıştır.
-
Birçok ilde olduğu gibi kurum yöneticilerinin yandaş sendika yöneticilerinden seçildiği, partizan bir yapının kurumsallaştığı öne sürülmüştür.
-
Farklı sendikalardan veya sendikasız çalışanlar dışlanmakta, sürgün ve sürgün tehdidi cezalandırma aracına dönüştürülmüştür.
-
Promosyon konusunda dahi çalışanların beklentileri karşılanmamıştır.
Sendika, bu tablonun PTT’nin kamusal hizmet anlayışından uzaklaştığını belirterek, kurumun “otoriter, keyfi ve yandaş bir düzenin çıkarları için işletildiğini” ifade etti.
“Savcılığa suç duyurusunda bulunduk, süreci takip edeceğiz”
HABER-SEN açıklamasında mücadele kararlılığını şu ifadelerle duyurdu:
“Sendikal hakların ve örgütlenme özgürlüğünün yanında durmaya, mobbinge, sürgünlere ve keyfi disiplin cezalarına maruz bırakılan tüm PTT emekçilerinin sesi olmaya, kurumun içini boşaltan ve kamusal değerleri yıkan anlayışı teşhir etmeye, savcılığa yaptığımız suç duyurusunun ve hukuki sürecin sonuna kadar takipçisi olmaya kararlıyız.”
Sendika, mücadelenin yalnızca bir sendikal hak mücadelesi olmadığını, kamusal emek, adalet ve onurlu çalışma mücadelesi olduğunu vurguladı.
HABER-SEN açıklamasının sonunda şu ifadeler yer aldı:
“PTT emekçileri susturulamaz. HABER-SEN olarak susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz!
Kurtuluş yok tek başına; ya hep beraber, ya hiçbirimiz!
Yaşasın KESK! Yaşasın HABER-SEN!”




