EKİM DEVRİMİ İNSANLIK TARİHİNDE YENİ BİR DÖNEMİN BAŞLANGICIDIR!
Eşitlik, özgürlük ve insanlığın bir bütün olarak kurtuluşu için Ekim Devrimi, insanlığın yolunu aydınlatmaya devam ediyor.
7 Kasım 1917'de Rusya’da işçiler, Lenin ve Bolşevik Partisi'nin önderliğinde kaderlerini kendi ellerine aldı, iktidarı ele geçirdi ve önüne insanlığın daha önce hiç görmediği, sömürenlerin ve sömürülenlerin olmadığı bir toplum inşa etme gibi büyük bir görev koydu.
Birinci Dünya Savaşı'yla parçalanmış bir ülkede, Ekim Devrim’i, uzun yıllar boyunca sömürü, baskı, yoksulluk ve cehalet altında ezilen işçilerin ve halkların kurtuluşunun yolunu açmıştır. Her türlü sömürü ve baskıya son veren Ekim Devrim’i, aynı zamanda emperyalizme karşı bağımsızlık savaşları için de büyük bir ilham kaynağı ve dayanışma kuvveti olmuştur. Ülkemizde emperyalist işgale karşı başlatılan Kurtuluş Savaşı ile kurulan Cumhuriyet, Ekim Devrimi’nin açtığı kapıdan geçerek ve verdiği destekle ayakları üzerine doğrulmuştur.
İnsanlık tarihinde ilk kez milyonlarca insan, eşit koşullarda çalışma hakkı başta olmak üzere sekiz saatlik iş gününü, ücretli tatilleri, erkekler ve kadınlar için işte, ailede ve hayatta eşit hakları, ücretsiz barınma hakkını, eşit ve ücretsiz sağlık, sosyal güvenlik ve eğitim hakkını, boş zaman, kültürel faaliyetler ve eğlence hakkını, spor hakkını, çocuk, genç ve yaşlı hakları ile ulusal kültürlerin ve kimliklerin geliştirilmesi de dahil olmak üzere insan olmaktan dolayı sahip olması gereken haklara ulaştı. Bütün bu haklar, yalnızca sosyalist bir devletin garantisiyle sağlanabildi. Unutmayalım ki, bugünkü sömürü düzeninde ve kapitalist sistemde insanların ve emekçilerin elde ettikleri “hak”lar, aynı zamanda Ekim Devrimi’nin etkisinin de ürünüdür.
İşçilerin, sömürülenlerin, ezilenlerin ve ayrımcılığa uğrayanların özlemlerini gerçekleştiren Sovyetler Birliği'nin elde ettiği zaferler ve kazanımlar, dünya çapındaki emekçi sınıfların mücadelesine ilham vermiştir. O sayede dünyanın farklı yerlerinde komünist partiler kurulmuş, işçi hareketi güçlenmiş ve 20. yüzyıla damga vuran büyük mücadeleler, deneyimler ve kazanımlar ortaya çıkmıştır.
1917 Ekim Sosyalist Devrimi, binlerce yıl boyunca insanın insan tarafından sömürülmesine dayalı sosyoekonomik sistemlerin hüküm sürdüğü toplumlardan sonra, sömürüsüz ve sınıfsız bir toplumun inşasını üstlenmiştir. Sosyalizmin inşa süreci tarihte ilk kez siyasal, ekonomik, toplumsal ve kültürel alanlarda adaleti ve toplumsal gelişimi güvence altına alan dönüşümleri gerçekleştirmiştir. Bu nedenlerle Ekim Devrimi insanlık tarihinde yeni bir dönemin, kapitalizmden sosyalizme geçiş döneminin başlangıcıdır.
Ancak bugün sosyalizmin geri çekildiği bir dönemi yaşamaktayız.
Karşımızda büyük bir gerçek bulunuyor: Büyük sermayenin ve emperyalizmin kendi egemenliğini yeniden oluşturmak için yürüttüğü saldırı karşısında, başta eski sosyalist ülkelerdeki halklar ve dünyadaki tüm emekçi sınıflar, ekonomik, toplumsal ve kültürel şartlarında devasa bir gerileme yaşıyor. Emperyalizm artık daha pervasız, kapitalizm artık vahşi durumda. Yaklaşık yirmi beş yıldır Ortadoğu’da ve son olarak Suriye ve Filistin’de yaşananlar, sosyalizmin olmadığı bir dünyanın tam anlamıyla bir “halklar hapishanesi”ne dönüştüğünün ispatıdır. Emperyalist kapitalist sistemin dünyayı getirdiği nokta, sosyalizmin kazanımlarının önemini ve yeni bir toplumsal sisteme olan ihtiyacı bir kez daha net olarak göstermektedir.
Kapitalizm, insanlığın geleceğindeki tek ve son sistem değildir, olmayacak. Emekçi sınıfların ve ezilen halkların çıkarları ve özlemleri ile sürekli çatışma halinde olan bu sistem ancak devrimci bir şekilde aşılabilir, alışacaktır. Ekim Devrimi tam da bunu başarmıştı.
İşte Ekim Devrimi bu açıdan yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor!
Yeni Ekimler, yeniden devrim ve sosyalizm için ileri!
Türkiye Komünist Hareketi
Genel Merkez
