TMMOB Gıda Mühendisleri Odası: "Günümüzde beslenebilmek için ayrılan ekonomik pay doğru ve nitelikli gıdanın temini için yetersiz kalmaktadır. Bu durum ise gıdanın sağlıklı, besleyici, nitelikli olması arayışlarını ‘gıdanın bulunabilirliği’ talebi seviyesine geriletmiştir."

Gıda Mühendisleri Odası tarafından konuyla ilgili yapılan açıklama şu şekildedir:

Toplumların huzur ve refahının sağlanmasının en önemli gerekliliklerinden biri temel sağlık koşullarının yeterli düzeye çıkarılmasıdır. Her ferdin güvenilir gıdaya erişimine olanak sağlayan bir üretim ve tedarik sisteminin oluşturulması ise bunun en önemli başlıklarındandır.

İşlenmiş ya da işlenmemiş gıdaların, günümüz koşullarında ticaretin konusu olması kaçınılmazdır. Toplumsal eşitsizliklerin somut yansımalarının gıda ve beslenmede de görülmesi bu kaçınılmazlıkla bağlantılıdır. Ancak gıda ve gıdaya erişim, piyasanın kurallarına terk edilmemesi gereken temel bir insan hakkıdır ve toplumcu bir yaklaşımla ele alınmalıdır. Her canlı bireyin beslenme, gelişme ve yaşamını idame ettirme hakkı vardır ve bu hak hiçbir biçimde ekonomik olanaklar gibi koşullara bağlanmamalıdır.

Gıda güvenliği, tarlada başlayan ve tüketicide son bulan kompleks bir süreçtir. İnsan sağlığını korumayı, sağlıklı beslenme ve gıda kaynaklı hastalıkların önlenmesini hedefler.

Her yıl dünyada yaklaşık 600 milyon insan 200 farklı gıda kaynaklı hastalıktan mustarip olmaktadır. Ayrıca gıda kaynaklı hastalıkların sebep olduğu maalesef 420 bin ölüm gerçekleşmektedir.

Bu önemli sorunun uluslararası boyutta ele alınması, acil tedbir ve önlemlerin hayata geçirilmesi hedefiyle Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Aralık 2018’de alınan kararla 2019 yılından bu yana “7 Haziran Dünya Gıda Güvenliği Günü" olarak kutlanmakta, yapılan etkinlik ve toplantılarda, tükettiğimiz her gıdanın güvenli olmasının önemine vurgu yapılarak, kamuoyu ve gıda sektöründe iş birliğinin sağlanması ve güçlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Gıda güvencesinin literatürde birden fazla tanımı ile karşılaşılmaktadır. “Sağlıklı ve faal bir yaşam sürdürebilmeleri için, herkesin her an ekonomik ve fiziki açıdan yeterli ve sağlıklı gıdaya ulaşabilmeleri” veya “her insanın sağlıklı yaşayabilmesi ve faaliyetlerini sürdürebilmesi için her zaman yeterli ve dengeli gıdaya erişme hakkı” olarak açıklanabilen “gıda güvencesi” kavramı, Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından “tüm insanların sağlıklı ve aktif bir hayat sürdürebilmeleri için, gerekli ve tercihlerine uygun olan besleyici ve güvenli gıdaya, fiziksel ve ekonomik olarak sürekli ve yeterli miktarda erişebilmeleri durumu” olarak tanımlanmıştır (FAO, 1996).

Gıda güvenliğinin sağlanabilmesi için; gıda üretim sistemleri ve gıda tedarik zincirleri, tüketiciye ulaşan her gıdanın, zararlı mikroorganizmalar, kimyasal kalıntılar, biyotoksin ve diğer toksinler ile fiziksel kirlenmelere maruz kalmasını önleyici tedbirler içermelidir.

Günümüzde beslenebilmek için ayrılan ekonomik pay doğru ve nitelikli gıdanın temini için yetersiz kalmaktadır. Bu durum ise gıdanın sağlıklı, besleyici, nitelikli olması arayışlarını ‘gıdanın bulunabilirliği’ talebi seviyesine geriletmiştir.

Bunun sonucunda ise daha ucuz hammadde kullanımı anlamına gelen taklit ve tağşiş uygulamalarının artmasına, özellikle dar gelirli tüketicinin besin değeri düşük sağlık riski yüksek gıda tüketmek zorunda bırakılmasına neden olmaktadır.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yayınlanan taklit ve tağşiş ürün ve üretici firma listelerinin güncelliğini sürdürmesi de bunun bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Ahencan Tayakısı, Turunçgil Psillidi hastalığı için uyarıda bulundu Ahencan Tayakısı, Turunçgil Psillidi hastalığı için uyarıda bulundu

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası olarak, önerilerimizi paylaşmak isteriz.

Etkin ve yeterli kamusal denetim sağlanmalıdır. Bunun için gıda konusunda eğitim almış yeterli sayıda teknik personel istihdamı zorunludur.

Taklit ve tağşiş, yoğun olarak küçük işletmelerde gözlenmektedir. Bu nedenle küçük işletmelerdeki üretimin belirli aralıklarla kontrol edilmesini ve gıda güvenliği ilkelerinin uygulanmasını sağlamak amacı ile teknik uzman çalıştırmak zorunlu olmalıdır.

Küçük ve orta büyüklükteki işletmeler için “Yetkilendirilmiş Gıda Danışmanlığı Sistemi” bir an önce hayata geçirilmelidir.

Gıda işletmelerinde “Çalıştırılması Zorunlu Personel” olarak görev alan teknik personelin görev ve yetkileri detaylı olarak mevzuatta belirlenmeli, bu personellerin özlük hakları ile Gıda Güvenliği ile ilgili sorumlulukları doğrudan Bakanlık bünyesinde koordine edilmelidir.

Tüketicilere güvenilir ve şeffaf bilgi aktaran, rasyonel ve bilimsel verilerle karar alan, gıda konusunda tüm paydaşların söz hakkının olacağı Gıda Güvenliği Otoritesi kurulmalıdır.

Bilgi kirliliğinin önlemesi konusunda kamuoyuna yönelik çalışmalar, plan ve program dahilinde gerçekleştirilmelidir. Endüstriyel ve ambalajlı ürünlere dönük toplumda oluşan yanlış algılar ortadan kaldırılmalıdır.

TMMOB Gıda Mühendisleri Odası olarak toplumsal sorumluluğumuz gereği Tarım ve Orman Bakanlığı başta olmak üzere konunun bütün paydaşları ile işbirliği yapmaya ve sorunların çözümüne dair üzerimize düşen görevi yerine getirmeye hazır olduğumuzu bir kere daha ifade ediyoruz.

Whatsapp Image 2025 06 06 At 18.05.24

Editör: Güven BOĞA