Beslenme, günümüzde önemle üzerinde durulan sağlık konularının başında gelmektedir. Yetersiz ve dengesiz beslenme sorunları insanların sağlığını bozan en önemli etmenlerden bi...

Beslenme, günümüzde önemle üzerinde durulan sağlık konularının başında gelmektedir. Yetersiz ve dengesiz beslenme sorunları insanların sağlığını bozan en önemli etmenlerden biridir.

DYT.-Özge-Toktaş

Obezite, vücut ağırlığının arzu edilenden daha fazla olmasıdır.

Bu durumda yağ dokusunun oranı diğer dokulara göre artmıştır. Harcanandan fazla enerji alınması obezitenin en önemli nedenidir.

 

Obezite, aşırı yağ dokusu birikimi (ideal ağırlığın %20’den fazla olması) ve yağ hücre boyutunun genişlemesi (hipertrofik obezite) veya yağ hücre sayısının artması (hiperplastik obezite) ya da her ikisinin kombinasyonu olmasıyla karakterize, çok nedenli bir hastalıktır.

Kilolu olma terimi, yaş, cinsiyet ve boya göre ortalama %10’u aşan bir ağırlık anlamına gelir.

Vücudumuz (vücut kompozisyonu); aktif kütle (kas, karaciğer, kalp vb.), yağ kütlesi (yağ), hücre dışı sıvı (kan, lenf vb.) ve bağ dokusu (cilt, kemik bağ dokusu) bölümlerinden oluşur. Yapısal olarak obezite durumu, vücudun diğer bölgelerine kıyasla, yağ kütlesinde bir artış ile karakterizedir.

Obezite ölçümü, bireylerin ağırlığının(kg), boyunun(m) karesine bölünmesiyle hesaplanan beden kütle indeksi (BKİ) ile belirlenmektedir. Yetişkinlerde BKİ’si 25 ile 29,9 kg/m2 arasında olan bir kişinin fazla kilolu, 30 kg/m2 veya daha fazla olan bir kişinin genellikle obez olduğu kabul edilir. BKİ’si 35 veya daha üzeri olan kişiler ise yüksek hayati riskleri olan morbid obez sınıfında yer alır.

Dünya genelinde obezite sıklığı 1980’den bu yana iki katından daha fazla artmıştır.

 

2008 yılında gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde 20 yaş ve üstü fazla kilolu yetişkin sayısı 1,5 milyarı aşmıştır, bu bireylerin 200 milyondan fazlası erkek obez ve yaklaşık 300 milyonu kadın obezdir.

Yetişkin obezite oranlarına paralel olarak çocukluk ve adelosan çağında da obezite prevalansı artmaktadır. WHO verilerine göre, 1975 yılında 5-19 yaş grubu çocuk ve adolesanların %1’den azı obez iken, 2016 yılında kız çocuklarının %6’sı, erkek çocuklarının %8’i obezdir. 5 yaş altı 41 milyon çocuğun ve toplamda 124 milyon obez bireyin olduğu tahmin edilmektedir.

Türkiye de boy ve kilo değerleri kullanılarak hesaplanan vücut kitle indeksi incelendiğinde; 15 yaş ve üstü obez bireylerin oranı 2016 yılında %19,6 iken, 2019 yılında %21,1 oldu.

Cinsiyet ayrımında bakıldığında; 2019 yılında kadınların %24,8'inin obez ve %30,4'ünün obez öncesi, erkeklerin ise %17,3'ünün obez ve %39,7'sinin obez öncesi olduğu görüldü (Türkiye Sağlık Araştırması,2019). YFMŞ’e (yüksek fruktozlu mısır şurubu) gelen eleştirilerin başında kilo alımı ve obeziteye neden olabileceği görüşü gelmektedir.

Yapılan çalışmalarda YFMŞ ile tatlandırılmış gıdaların, açlık hissini artırıp, tokluk hissini azalttığı ve tatlılık seviyesi yüksek olduğu içinde tüketim amacıyla kişiler tarafından daha çok tercih edilebileceği belirtilmiştir