Kaç zaman oldu YOKSUN kusursuz ayrılıklar değildi kapılardaki duvarda (ya)saklı bir posterdi gençliğim bakmaktan kendini alıkoyamadığın

gülayKaç zaman oldu YOKSUN
kusursuz ayrılıklar değildi kapılardaki
duvarda (ya)saklı bir posterdi gençliğim
bakmaktan kendini alıkoyamadığın

kafiyesiz bir cümlenin sonunda kırılan ümitler
bahçedeki tomurcukların girdabında bir bahar
çok değil hafiften esiyor rüzgar
düşüyorum en sığ yerinden geceye
kanıyor yine dizlerim!
(h)içten (h)içe akıyor zaman

yorulmak an meselesi budala hislerimin eşkıya koynunda
bir çağrının ezgisinde dolaşan hayat
karışık bir pusun üzerime saldığı gafletle irkilir ayrılık
tarih ondokuzu gösterir; vakitse bir gece yarısı
yasak bir aldanış; hatırlanması gereken bir sızı!
ondandır yırtmaya elim varmıyor
acıyor bana zaman
(h)içten (h)içe yanaşıyor solgun yüzün
çok üflenmiş mumların arkasına saklanıyor yorgunluğum
bir kibritin insafına bırakıyorum hislerimi
çogal(t)ıyorum zamandan

kaç geceyi deviriyorum yokluğuna
binlerce faili meçhul yangınlar koynumda
yolun sonundaki kararsızlığımdın
ondandır ucuz romanlara bıraktım kapılmayı!

gitmeliydin / nede olsa alışıktım du(m)ana
kim bilir kaç iz bıraktım göremediğin
ondandır zaman geçiyordu / ben kalıyordum!

bitse/m de!