İFTİRA SUÇU

Genel Olarak

İftira suçu bir kişinin herhangi bir suçu işleyip işlemediğinin bilinip veya bilinmemesine rağmen gerçeğe aykırı olarak suç isnadında bulunularak kişiyi bulunduğu toplum içerisinde aşağılamak, küçük düşürmek, onurunu zedelemek amacıyla ya da kişiye yönelik soruşturma veya idari yaptırım uygulanmasını sağlamaya yönelik eylemlerden oluşmaktadır. Yani suçun faili masum olduğunu bildiği halde mağdura karşı suç atmasıyla iftira suçu gerçekleşmiş olacaktır.

İftira suçu açısından özel kastın olması öngörülmüştür. Suçun genel kast ile işlenmesi yeterli olmayıp, fail tarafından mağdura isnat edilen fiilin gerçekte işlenip işlenmediğinin bilinmesi veya hiç olmayan bir fiilin söz konusu olduğunun bilinmesi gerekmektedir.

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanarak hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılmasını engelleyen kişiler hakkında da iftiraya ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Yani suçu bu şekilde işleyen fail, sahte kimlik kartı veya bilgileri kullanarak kendi işlediği suç hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemeye çalışmaktadır. Genelde söz konusu durum polis çevirmelerinde, devlet dairelerine veya ulaşım yapılırken giriş çıkış yapılan yerlerde sahte kimlik, bilet, pasaport ibraz etme şeklinde görülmektedir.

İftira Suçunun Unsurları

İftira suçu ani hareketli ve şekli bir suçtur. Suçun meydana gelebilmesi için herhangi bir maddi zararın gerçekleşmesine ihtiyaç yoktur. Yine iftira suçunun faili ve mağduru herkes olabilir. Yalnızca suçun mağdurunun sağ olması aranmaktadır. Ölmüş bir kişinin hakkında bir suç isnadında bulunulmasında iftira suçu değil hakaret suçu vücut bulacaktır. İftira suçunda mağdur tarafından işlenmediği bilinen bir suçun isnat edilmesi yeterlidir.

İftira Suçunun İşleniş Biçimleri

İftira suçu TCK'da seçimlik haraketli bir suç olarak düzenlenmiştir. Suçun seçimlik hareketlerden hangisiyle ve nasıl işleneceği suçun nitelikli hallerine göre değişiklik gösterilecek olup, suç hakkında buna göre bir ceza belirlenecektir.

İftira suçunun oluşması için bahse konu olan fiillerin gerçeğe aykırı olması gerekmektedir. Bu durumun oluşması iki şekilde gerçekleşmektedir. Bunlar

1- Ortada hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen herhangi bir eylem bulunmamasına rağmen fail, mağdur hakkında gerçekte var olmayan hukuka aykırı olduğu bir eylemi gerçekleştirdiğine yönelik bir iddia da bulunmasıyla iftira suçu oluşmaktadır.

2- Ortada hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen bir eylem bulunmasına ve mağdur tarafından bu fiilin işlenmediği bilinmesine rağmen fail, mağdurun söz konusu hukuka aykırı fiili gerçekleştirdiğine dair iddia da bulunmasıyla da yine iftira suçu vücut bulacaktır.

Bu eylemler doğrultusunda iftira suçu;

Şikayet başvurusunu incelemeye yetkili olan makamlara, şikayet yoluyla,
Dilekçe hakkını kullanmak suretiyle, ihbar yoluyla,
Basın yayın yoluyla iftira suçu meydana gelebilecektir.


İftira Suçunun Basit Halinin Cezası

Basit iftira suçu cezası, 1 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasıdır (TCK md. 267/1).


İftira Suçunun Nitekli Halleri ve Bu Hallere Uygulanan Ceza Yaptırımları

İftira suçunun maddi eser ve deliller uydurularak gerçekleştirilmesi halinde verilecek olan ceza yarı oranında arttırılacaktır. Bu durumda fail tarafından mağdura yöneltilmiş olan suç, maddi bir etken yaratarak olayın somutlaştırılmasından bahsedilmektedir. Söz konusu hükmün uygulanabilmesi için suçun, belirli veya belirlenebilir bir şahsa yönlendirilmiş olması gerekmektedir. Maddi eserden kasıt, delildir.

İftira suçunda yüklenen fiili işlemediğinden bahisle hakkında mahkeme tarafından beraat kararı veya soruşturma makamı tarafından kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanması halinde verilecek olan ceza yarı oranında arttırılacaktır.

Mağdurun mahkûmiyetine veya mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanması halinde verilecek olan ceza yarı oranında arttırılacaktır.

İftira sonucunda mağdur hakkında hapis cezası dışında adli veya idari bir yaptırım uygulanması halinde de cezanın arttırılması gerekmektedir.  Bu durumda iftira eden kişi, 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun cezası, iftira suçunun cezası için yukarıda yaptığımız açıklamalar dikkate alınarak aynı şekilde belirlenir (TCK m.268).


İftira Suçunda Etkin Pişmanlık Hükümleri

Etkin pişmanlık, failin işlediği fiil nedeniyle pişman olması ve suçun sebep olduğu zararı gidermesi halinde fail hakkında ceza indirimi yapılmasını sağlayan bir maddi ceza hukuku kurumudur. İftira suçunda etkin pişmanlık hükümleri çok ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Bunları teker teker açıklamamız gerekmektedir. Şöyle ki:

İftira suçu failinin, iftira atılan kişi hakkında adli veya idari soruşturma başlamadan önce iftirasından dönmesi halinde hakkında hükmedilecek cezadan 4/5 oranında ceza indirimi uygulanır.

İftira suçu failinin, mağdur hakkında soruşturma başladıktan sonra, fakat dava açılmadan önce iftirasından dönmesi halinde hakkında verilecek cezada, 3/4 oranında etkin pişmanlık nedeniyle ceza indirimi uygulanır.

İftira suçu nedeniyle dava açıldıktan sonra, fakat hüküm verilmeden önce iftiradan dönülmesi halinde verilecek cezada 2/3 oranında ceza indirimi yapılır.

İftira suçu nedeniyle hüküm verildikten sonra, fakat hüküm infaza verilmeden önce iftiradan dönülmesi halinde verilecek cezada 1/2 nispetinde ceza indirimi yapılır.

İftira suçu sebebiyle verilen mahkumiyet hükmünün infazına başlandıktan sonra, iftiradan dönülmesi halinde verilecek cezada 1/3 nispetinde ceza indirimi yapılır.

İftira suçunun oluşmasına neden olan fiil mağdur hakkında sadece idari yaptırım kararı uygulanmasını gerektiriyorsa, iftira suçu nedeniyle mağdur hakkında idari yaptırım kararı uygulanmadan önce iftiradan dönülürse faile verilecek cezada 1/2 oranında, idari yaptırım kararı uygulandıktan sonra iftiradan dönülürse 1/3 oranında ceza indirimi yapılır.


İftira Suçu ve Adli Para Cezasına Çevirme, Erteleme ve Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması

Adli para cezası, işlenen bir suça karşılık hapis cezasıyla birlikte veya tek başına uygulanabilen bir yaptırım türüdür. İftira suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası adli para cezasına çevrilebilir.

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması sanık hakkında hükmolunan cezanın belli bir denetim süresi içerisinde sonuç doğurmaması, denetim süresi içerisinde belli koşullar yerine getirildiğinde ceza kararının hiçbir sonuç doğurmayacak şekilde ortadan kaldırılması davanın düşmesine neden olan bir ceza muhakemesi kurumudur. İftira suçu nedeniyle hükmedilen hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılması (hagb) kararı verilmesi mümkündür.

Erteleme, mahkeme tarafından belirlenen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. İftira atma suçu sebebiyle hükmedilen hapis cezasının ertelenmesi de mümkündür.

İftira Suçu Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat Talebinde Bulunulabilir Mi?

Evet, iftira suçundan dolayı mağdur sıfatında olan kimse, faile karşı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilecektir. Söz konusu talep iftira için açılmış olan davayla değil, Asliye Ceza Mahkemesinde Maddi ve Manevi Tazminat davası şeklinde açılabilecektir. Mağdur maddi tazminatta, iftira yüzünden uğramış olduğu maddi zararların (malvarlığında meydana gelen azalmalar) giderilmesini; manevi tazminatta ise iftira nedeniyle uğramış olduğu üzüntü, elem, kederin yol açtığı manevi zararların giderilmesini talep edebilecektir.


İftira Suçu Ve Şikayet

İftira suçunun soruşturması ve kovuşturması şikayete bağlı olan suçlardan değildir. Savcılık suçun işlendiğini öğrendiği anda soruşturma başlatmak zorundadır.

İftira Suçu ve Zamanaşımı

İftira suçunun şikayete tabi olmadığını söylemiştik fakat iftira suçunda dava zamanaşımı süresi 8 yıl olarak öngörülmüştür. 8 yıllık süre içerisinde soruşturma başlatılamadığı takdirde iftira suçu soruşturulamayacaktır.

İftira Suçu ve Uzlaşma

Uzlaşma, suç isnadı altındaki şahıs ile suçun mağduru olan şahsın bir uzlaştırmacı aracılığıyla iletişim kurarak anlaşmasıdır. İftira suçu, uzlaşma kapsamında olan suçlardan değildir.

İftira Suçunda Görevli Mahkeme

İftira suçu nedeniyle yapılan yargılamalar asliye ceza mahkemesi tarafından yerine getirilir.




İFTİRA SUÇU YARGITAY KARARLARI


1- Başkasının Kimliğini Kullanarak Sahtecilik ve İftira Suçu

İftira suçu ise; işlemediğini bildiği halde hakkında soruşturma veya kovuşturma başlatılması ya da idari bir yaptırım uygulanması için bir kimseye hukuka aykırı isnatta bulunulmasıdır. TCK.nın 267. maddesinin 4. fıkrası uyarınca bu fiil nedeniyle iftira edilenin gözaltına alınması halinde iftira eden, mağdurun hürriyetinden yoksun kılınması suçundan da dolaylı fail olarak sorumludur.

Somut olayda; mağdurun kimliğini kullanarak sahte kredi kartı almak için bankaya başvuran ve kendisine kart verilmeyen, adına belge düzenlenen kişinin; bir suç işlendiğinden bahisle yetkili makamlara başvurusu bulunmadığından ve mağdurun özgürlüğünü bizzat kısıtlamadığı gibi görevlileri azmettirdiği hususunda delil olmadığından kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurları bulunmamaktadır.

Sanığın, kredi kartı almak için şikayetçi adına bankaya müracaat etmesi ve bir takım belgeleri şikayetçi adına imzalaması iftira suçunu oluşturmayıp eylemi, sahtecilik veya kredi kartını alması halinde TCK.nın 245/2. maddesindeki banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçu oluşur. Dolayısıyla TCK.nın 267/4. maddesinin uygulanma olanağı bulunmamaktadır (Yargıtay 8. Ceza Dairesi - Karar: 2014/30708)


2- İftira Suçundan Mahkumiyet Kararının Verilmesi
Dava konusu olan olayda sanık, katılanların internete vermiş oldukları satılık traktör ilanı üzerine telefon numarasından arayıp traktör hakkında bilgi almıştır. Sanık ve katılanlar traktörün satımı konusunda 37.500 TL’ye anlaşmıştır. Suç tarihinde sanık, kimliği bilinmeyen bir kadını banka görevlisi olarak gösterip telefonda katılan ile konuşmuştur. Banka görevlisi olarak gösterilen kadın, traktörün parasının Ziraat Bankası hesabına yattığını söyleyerek katılanı ikna etmiş, sanıkla notere giderek traktörün satışını vermiştir. Satış sonrasında sanık ticari bir taksiye binerek oradan kaçmıştır. Sanığın müdafii farklı bir tarihte katılan hakkında traktörü çaldığından bahisle hırsızlık suçundan suç duyurusunda bulunmuştur.

Sanık asliye ceza mahkemesinde katılana karşı yapmış olduğu dolandırıcılık ve iftira suçlarından dolayı yargılanmıştır. Yapılan yargılama sonucunda iki suçtan mahkumiyet kararı verilmiştir. Yerel mahkemenin kararına karşılık sanık temyiz yoluna gitmiştir.

Katılana karşı iftira suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde; toplanan ve karar yerinde gösterilen deliller yerinde görülmüş ve mahkemenin vermiş olduğu hükümde isabetsizlik görülmemiştir. Sanığın yapmış olduğu temyiz kararı reddedilerek hükmün onanmasına karar verilmiştir.

Sanık hakkında dolandırıcılık suçundan kurulan diğer bir hükmün temyiz incelemesi de yapılmıştır. Sanığın iftira suçundan önce işlemiş olduğu dolandırıcılık suçu nedeniyle, hükümden sonra yapılan uzlaştırma işlemlerinin sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesine zorunluluk olması hükmü bozmayı gerektirmiştir. Yargıtay, sanığın temyiz itirazlarını bu nedenle yerinde görmüş ve yerel mahkemenin vermiş olduğu hükmün bozulmasına karar vermiştir. (Yargıtay 15.Ceza Dairesi 2017/11689 Esas, 2019/7779 Karar)


3- İftira Suçu ile Memura Yalan Beyanda Bulunma Suçu Arasındaki Fark

Sanığın, işlediği suç sebebiyle yakalandığında kendisi hakkında soruşturma yapılmasını engellemek amacıyla kimliğini A. T. olarak bildirerek, bu kimlik bilgileriyle yakalama muhafaza altına alma tutanağı düzenlendiği anlaşılmakla; eylemin, bildirdiği kimlik bilgilerinin gerçekte var olan bir kişiye ait olması durumunda 5237 Sayılı TCY.nın 268/1. maddesi yollamasıyla, 267/1. maddesindeki “iftira” suçunu, gerçekte var olmayan kişiye ait olduğunun saptanması halinde ise, aynı Kanun’un 206. maddesindeki “resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan” suçunu oluşturacağı nazara alınıp, olayda da A. T.’ın gerçek kişi olduğu dosya kapsamından anlaşılmakla sanık hakkında iftira suçundan hüküm kurulduğu gözetilmeden unsurları itibariyle oluşmayan yalan beyan suçundan da ayrıca mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır (Yargıtay 11. Ceza Dairesi - Karar:2016/475).

AVUKAT GİZEM GÜL UZUN VE STAJYER AVUKAT KAYRA BOZKURT