YOZLAŞMA ATLASI

Tarihten geleceğe İnsan ve Yönetim

2. YAZI: Polybios ve Yönetimlerin Döngüsünü (Anakyklosis)

TRUMPİZM !

Gerçekleşen son ABD seçimleri sonrası başlayan II.Trump dönemi seçimleri, kampanyaları ve seçimden sonra ki eylem ve söylemleri ile ülkemizde ve tüm dünya da şaşkınlıkla izlenmektedir.

Trump, 20 Ocak günü ettiği başkanlık yemininin hemen ardından bir seri cumhurbaşkanlığı kararnamesine imza atarak, verdiği kampanya sözlerinin büyük kısmını yerine getirmeye başlamıştır. Bunların başında, Başkan Biden’ın imzalamış olduğu 78 kararnamenin geri çekilmesi ve bu suretle yaşlılar için reçeteli ilaçlardaki fiyat indirimine son verilmesi, ayrımcılıkla mücadele programlarının sonlandırılması, işgal altındaki Filistin topraklarında Yahudi yerleşimcilerin şiddet uygulamasına karşı konulan yaptırımların kaldırılması gelmektedir. Ayrıca, 6 Ocak 2021 tarihinde Biden’ın seçilmesini protesto amacıyla Kongre binasına saldıran ve bugün Anayasal düzeni yıkmaya teşebbüsten hapiste olan 1.500 Trump taraftarının affı; ABD’nin güney sınırında acil durum ilan edilmesi, iltica başvurularının durdurulması, suçlulardan başlamak üzere sınır dışı işlemlerinin başlatılması ve 1798 tarihli Yabancı Düşmanlar Yasası çerçevesinde yabancı uyuşturucu çetelerinin terör listesine alınması; ABD toprağında doğanlara 150 yıldır verilen otomatik vatandaşlık hakkının kaldırılması; idam cezasına 2021’den beri uygulanan moratoryumun kaldırılarak infazlara devam edilmesi; dış yardım programlarının 90 gün süreyle askıya alınarak gözden geçirilmesi; enerji konusunda acil durum ilan edilerek çevre koruma amaçlı tüm sondaj kısıtlamalarının kaldırılması ve yasaklanmış sondaj çalışmalarının başlatılması; Yeni Yeşil Mutabakatın kaldırılması, Paris İklim Antlaşması’ndan çıkılması, elektrik araba üretimi zorunluluğuna son verilmesi; Meksika ve Kanada’ya %25 gümrük vergisi konması; Dünya Sağlık Örgütü’nden çıkılması; içeriğe bakılmaksızın sosyal medyada tam ifade özgürlüğüne izin verilmesi; ırk ve cinsiyet ayrımını önleyen yasa ve uygulamaların kaldırılması ve ABD’de bundan böyle kadın ve erkek olmak üzere sadece iki cinsiyetin resmen kabul edilmesi; Meksika Körfezi’nin adının Amerika Körfezi olarak değiştirilmesi, gibi kimi sosyal, kimi ekonomik, kimiyse sembolik içerikli bir kararlar dizisi yepyeni bir dönemin habercisidir.[1]

Bu konuda ülkemizde ki güncel tartışma ise artık ABD’nin bize benzemeye başladığı yönünde ki espriydi. Aslında tüm dünya demokrasilerinde benzer bir süreç yaşanıyordu. Tüm dünya da demokratik yönetimlerin yozlaşmaya başlaması bir rastlantı olamazdı ve bu noktada günümüzden 2.100 Yıl önce yaşamış Yunan – Romalı tarihçi Polybios'un "Tarihler" adlı eserinin altıncı kitabı, farklı siyasi rejimlerin birbirine dönüşmesini, yani "yönetimlerin döngüsünü" (Anakyklosis) konu edinir.[2]

Polybios ve Yönetim Biçimlerinin Döngüsel Yozlaşması

Antik Yunan'ın önemli tarihçilerinden Polybios, M.Ö. 203-120 yılları arasında yaşamış bir devlet adamı, tarihçi, yazar ve kriptologdur.

Polybios, Mora yarımadasında bulunan Arkadya bölgesinin Megalopolis kentinde doğup yetişmiştir. Babası o bölgede bulunan bağımsız şehir devletleri ve orta ve kuzeydeki şehir devletleri tarafından idare koordinasyonu için kurulmuş bir konfederasyon olan Achaea Ligi askerî gücü ve devlet idaresinde önemli rol oynamakta idi.

Polybios da babasının yanında ve onu takiben Kuzey ve orta Mora yarımadasında yaşadığı dönemde yüksek bir yönetmen olmuştur. Tam bu sırada Roma Cumhuriyeti ile Makedonya Kralı Pirus ile Piros Savaşı'na girişmiş; Balkanlar, Atik yarımadası ve Mora yarımadası'nı eline geçirmek amacıyla Antik Romalıların saldırılarına sahne olmuştur. Achaea Ligi'ni ellerine geçiren Romalılar bu devletin önemli yöneticilerinden 1000 küsur Achea Ligi idareci asilini, bu arada Polybios'u, rehine olarak Roma'ya götürmüşlerdir. Polybios bundan sonra antik Roma'da 17 yıl yaşamıştır. Roma’da kaldığı sürece eğitim ve görevler verilerek Roma idari ve politik sistemini tanımıştır.

MÖ 146'da Romalıların isyan eden Korint kentini alıp talan etmesinden sonra Roma'da önemli politikacıları tanımış olan Polybios bu bölgenin Roma'ya bağlı olarak yönetilmesi için atanmıştır. Polybios bu bölgenin Roma'ya bağımlı olarak idare edilebilmesi için yeni politik düzenleri ortaya çıkarmış ve bunların ilk işleyişlerinde devlet idaresini üzerine almıştır.

Yaşamı dönemin iki önemli uygarlığında idareci – yönetici olarak geçtiğinden yönetim biçimlerini analiz ederek hazırlığı önemli eseri “Historia” ‘nın maalesef 40 cildinden sadece 6 cildi bu güne ulaşabilmiştir.

Onun en önemli eserlerinden biri olan “Hıstoriai”(Tarihler) Roma İmparatorluğu'nun yükselişini ele almaktadır. Polybios, bu eserde tarihsel olayları yalnızca bir anlatım biçimi olarak değil, aynı zamanda derin bir analiz sürecinin sonucu olarak görmüştür. Özellikle Roma'nın 50 yıl içinde süper güç haline gelmesinin ardındaki nedenleri açıklamak amacıyla kullandığı metotlar, tarih yazımının bilimsel temellerini atmış ve sonraki tarihçiler için bir model oluşturmuştur.

Polybios'un "Tarihler" adlı eserinin altıncı kitabı, farklı siyasi rejimlerin birbirine dönüşmesini, yani "yönetimlerin döngüsünü" (Anakyklosis) konu edinir ve günümüze ulaşan kısımları arasında en önemlisi olarak kabul edilir. Nitekim on altıncı yüzyıldan itibaren Polybios, bir tarihçiden ziyade bir siyaset bilimci olarak tanınmıştır.

Polybios'a göre siyasi rejimler doğal bir süreç içinde oluşup gelişim gösterir ve bu bir tür sosyal evrimi savunur . Bu döngü, yönetim biçimlerinin yozlaşmasını ve bir sonraki rejime evrilmesini açıklar.

OKLOKRASİ ŞEMA İNGİLİZCE.jpeg

Monarşi'den Tiranlığa Dönüşüm

Doğal süreçte oluşan ilk rejim monarşidir. Monarşi, başta adil ve iyi niyetli bir tek kişi yönetimi olarak başlayabilir. Ancak zamanla, yöneticinin aklî ilkelerden saparak toplumu korku ve baskı ortamına sürüklemesiyle Tiranlığa evrilerekyozlaşır.

Tiranlıktan Aristokrasiye Dönüşüm

Halk, aklî ve gerekli ilkelerle yönetilmeyi deneyimlediği için tirana katlanamaz ve tiranlık yıkılır. Yönetimi aristokratlar, yani "ahlaken en iyi ve bilge" olan kişiler ele geçirir.

Aristokrasi'den Oligarşiye Dönüşüm

Ne var ki, zamanla "en iyiler" olan azınlıktaki kişilerin "en iyi"lik vasfı ortadan kalkar ve rejim sadece soydan gelen bir ayrıcalıklılar yönetimine dönüşür. Bu, Oligarşi olarak adlandırılan, zenginlerin ve güçlülerin çıkarlarına hizmet eden baskıcı bir yönetimdir.

Oligarşi'den Demokrasiye Dönüşüm

Halk, iktidardaki içeriği boşalmış "en iyi"lik vasfından rahatsızlık duyarak iktidarı devirir ve Demokrasi, yani halk egemenliği başlar. Başlangıçta eşitlikçi ve özgür bir yönetim olan demokrasi, herkesin katılımını sağlar.

Demokrasi’de İlk Yozlaşma ve Demagojik Yönetime Dönüşme

Halk, popülist siyasetçilerin demogojilerine inanır ve kitleler yönetimi birlikte belirleme sürecinde popülist söylemleri nedeniyle bunlara yönelir ve işbaşına getirir.

Demokrasi'den Oklokrasiye Dönüşüm

Ancak bu rejim de zamanla belli grupların öne çıkıp halk adına yönetimi ele geçirmeleri neticesinde bir "çete yönetimine" (oklokrasi) dönüşür. Polybios, bu dönemin ardının kaos olacağını ve sistemin yıkılarak tekrar tiranlık yönetimine evrileceğinisavunur .

Polybios, bu döngüsel tarihsel süreci anlamak için bir paradigma olarak kullanmış ve Roma'nın bu döngüdeki istikrarlı yönetim tarzı sayesinde güçlendiğini öne sürmüştür . Roma devlet yapısını Yunan örneklerinden farklı değerlendirmiş ve geleceğini tahmin etmenin zor olduğunu düşünmüştür. Ona göre bu farklılık, Roma'nın yükselişinin iyi tahlil edilmesini gerektirmiş, ancak toplum ve kamu yaşamı hakkındaki bilgi azlığı nedeniyle geleceğini tahmin etmeyi zorlaştırmıştır.

Polybios'un bu fikirleri, 18. yüzyılda Montesquieu tarafından "Kanunların Ruhu" (De l'EspritdesLois) adlı eserinde ayrıntılı olarak ifade edilmiş ve ABD Anayasası'nın hazırlanmasında kullanılmıştır. Polybios'un siyaset-bilimci kimliği ve tarih yazımındaki metodolojik yaklaşımı, sadece tarihsel bir anlatım sunmakla kalmayıp, olayların ardındaki gerçek nedenleri derinlemesine incelemeyi savunarak modern tarihçiliğe önemli bir dönüm noktası sağlamıştır. O, bir tarihçinin temel görevinin belgelerin analizi, coğrafi bilgilerin gözden geçirilmesi ve siyasi tecrübelilik olduğunu belirtmiştir. Polybios, tarihinde kronik olarak ele aldığı olayların ancak bunları yaşamış olanların anlatılarıyla teyit edilmesinden sonra yazıya geçirilebileceğini savunmuş, böylece tarih yazmada gerçekleri aksettirmesini savunan ilk iyi ahlaklı gazeteci gibi olmuştur.

Polybios'un "Tarihler" adlı eserinin altıncı kitabında yer alan farklı siyasi rejimlerin birbirine dönüşmesini, yani "Yönetimlerin Döngüsü" (Anakyklosis) teoreminde demokrasilerdeki yozlaşmayı bir dahaki yazımızda ele alacağız.


[1] Dergi Park Trump II: ABD’de Yeni Bir Dönem Mi, Köklere Dönüş Mü? Füsun Türkmen

[2] POLYBİOS – HISTORIAI (Akdeniz Dünyası ve Roma’nın Yükselişi) ALFA yayıncılık Veritas 02

Haftaya 3. yazımızda;
Yozlaşma Atlasında ,Demokrasinin İlk Yozlaşması “DEMAGOJİ ÇAĞI”nı ve “POPÜLİZM”i ele alacağız.