Son seçimlerde AKP'nin kaybettiği belediyelerde seçilen CHP'li belediye başkanları, siyasi arenada heyecan verici bir değişimi temsil ediyor. Ancak, bu değişimin ardından AKP'ye yakın medya organlarından gelen temelsiz eleştiriler, demokratik süreci gölgelemekten öte bir amaca hizmet ediyor.

Özellikle, AKP'nin yandaş gazetecileri, çiçeği burnundaki CHP'li belediye başkanlarını hedef alarak sadece iddialar üzerinden eleştirilerde bulunmaya başladılar. Örneğin, Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin'e yönelik yapılan iddialar, gerçeklerden uzak ve çarpıtılmış bilgilerle dolu.

Başkan Tekin hakkında ortaya atılan iddiaların başında, "Adana'nın en gaddar icra avukatı" olması iddiası geliyor. Ancak, bu iddia neye dayanıyor? Hangi somut kanıtlarla destekleniyor? Bu gibi genellemelerin siyasi tacizden başka bir anlamı olamaz.

Bir diğer iddia ise Başkan Tekin'in "dedektörlü avukat" olduğu yönünde. Ancak, bu iddia da gerçeklerle örtüşmüyor. Temelsiz ve mantıksız spekülasyonlarla CHP'li bir belediye başkanını zan altında bırakmak, demokratik sürece zarar vermekten başka bir şey değil.

Üstelik, Başkan Tekin'in PKK'ya yakınlığı iddiası da aynı şekilde temelsizdir. Siyasi bağlantılar üzerinden yapılan manipülatif spekülasyonlar, gerçeklikten uzaktır ve kamuoyunu yanıltmaktan başka bir işe yaramaz.

Yandaş medyanın bu tür temelsiz eleştirileri, demokratik süreci zayıflatmak ve siyasi arenada kutuplaşmayı derinleştirmek amacı taşımaktadır. Ancak, gerçeklerle ve somut kanıtlarla desteklenmeyen bu iddialara karşı net ve güçlü bir şekilde durmak, demokratik değerlere olan bağlılığımızı göstermek açısından önemlidir.

Sonuç olarak, çiçeği burnundaki CHP'li belediye başkanlarına yönelik yapılan bu tür siyasi tacizlere karşı durmalı ve gerçeklerin ışığında adaleti savunmalıyız. Demokratik sürecin güçlenmesi ve toplumsal barışın sağlanması için, temelsiz eleştirilere karşı hep birlikte mücadele etmeliyiz.