ŞAR ÖRENYERİ – ADANA’NIN KUZEYİNDE BİR TARİH HAZİNESİ
Hazırlayan: Emin İncesoy
Adana’nın kuzeyinde, Kayseri sınırına birkaç kilometre mesafede yer alan Şar Örenyeri, binlerce yıllık geçmişiyle Anadolu’nun kültürel belleğinde çok özel bir yere sahiptir. Tufanbeyli ilçesi sınırlarında bulunan bu tarihi alan, kadim Kilikya bölgesinin dini merkezlerinden biri olarak Hititler, Romalılar ve Bizanslılar gibi büyük medeniyetlere ev sahipliği yapmıştır.
Büyükşehir Belediyesi’nden Turizm Hamlesi
Adana Büyükşehir Belediyesi, kentin kuzey ilçelerindeki kültürel ve doğal zenginliklerin tanıtılması amacıyla “Turizm Değerlerini Tanıtım Turu” düzenlemiştir. Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’ın öncülüğünde, Kent Tarihi ve Tanıtımı Daire Başkanlığı tarafından organize edilen bu programla, başta Tufanbeyli olmak üzere Saimbeyli, Feke gibi ilçelerin tarihi değerleri hem yerel halk hem de ziyaretçilere tanıtılmaktadır.
Bu kapsamda dikkatleri üzerine çeken önemli merkezlerden biri Şar Antik Kentidir. Antik kaynaklarda “Kilikya Komanası” olarak anılan bu yer, Hititlerin en büyük ikinci kutsal merkeziydi. İlki Karadeniz bölgesinde yer alan Pontus Komanası olan bu kutsal alan, özellikle dini törenleri ve tapınaklarıyla bilinmektedir.
Tarihin Katmanlarında Şar
Şar Örenyeri, Hitit, Roma ve Bizans uygarlıklarının ardışık izlerini taşır. Alanda günümüze kadar ulaşabilen yapıların çoğu Roma dönemine aittir. Bunlar arasında en dikkat çeken eserlerden biri, kademeli açık hava tiyatrosudur. Yukarı Mahalle’nin güneyinde, bir çayın yamacında kurulu olan tiyatro, bugün kısmen harap durumda olsa da; ayakta kalan yüksek duvarları, merdivenli oturma sıraları ve altında yer alan vahşi hayvan mahzenleriyle dikkat çeker. Bu mahzenlerin bazıları hâlâ toprak altındadır ve gelecekteki kazılarla daha da gün yüzüne çıkarılması beklenmektedir.
Bir diğer dikkat çekici yapı ise Bizans dönemine ait kilisedir. Bugün “Kilise Mahallesi” olarak anılan bölgede yer alan bu yapı, muntazam yontulmuş iri taşlarla inşa edilmiştir. Her ne kadar kubbesi yıldırım düşmesi sonucu yıkılmış olsa da, 5 metre yüksekliğindeki apsis duvarı hâlâ ayaktadır. Yerdeki taş bloklarda geometrik motifler ve haç kabartmaları dikkat çekicidir.
Şar’ın Tacı: Alakapı
Şar Örenyeri’nin simgesi haline gelmiş yapılardan biri olan Alakapı, yaklaşık 6 metre yüksekliğinde ve 3 metre genişliğinde, büyük mermer bloklarla inşa edilmiştir. Araştırmalar, bu görkemli yapının Ana Tanrıça Tapınağı’nın giriş kapısı olduğunu göstermektedir. Tapınak artık ayakta olmasa da, çevresinde yer alan bitkisel motiflerle süslenmiş taş cepheler, yapının orijinal estetiğine dair güçlü izlenimler sunmaktadır.
Tufanbeyli Belediye Başkanı’ndan Önemli Çağrı
Yerel yönetimler, bu tarih hazinesini görünür kılmak için ellerinden geleni yapıyor. Ancak Tufanbeyli Belediye Başkanı Ahmet Aktürk, bu çabanın kalıcı ve kapsamlı bir sonuca ulaşabilmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın devreye girmesi gerektiğini vurguluyor. Başkan Aktürk, “Belediyemizin imkânları sınırlı. Şar gibi kadim ve kıymetli bir yerin korunması, turizme kazandırılması için merkezi düzeyde sahiplenilmesi gerekiyor” diyerek, bakanlıktan somut adımlar beklediklerini belirtiyor.
Geçmişten Geleceğe: Kültürel Mirasın Korunması
Roma döneminde Hierapolis adıyla bilinen Şar, bugün yalnızca bir örenyeri değil; bir arkeolojik laboratuvar gibidir. Alanda; rölyefler, yazıtlar, sütun başlıkları, arşitrav ve kemer taşları, geçmişin izlerini sürmek isteyenler için açık hava müzesi niteliği taşımaktadır.
Şar’a Davet
Adana’nın kuzeyinde yer alan bu eşsiz miras, tarih meraklılarını, araştırmacıları ve doğa severleri bekliyor. Şar Örenyeri, sadece taş duvarlar ve sütunlardan ibaret değil; aynı zamanda medeniyetlerin izlerini taşıyan bir kültür yolculuğudur. Büyükşehir Belediyesi’nin tanıtım girişimleri ve yerel yönetimlerin çabalarıyla, Şar’ın sesi yeniden duyulmaya başlandı.
Anadolu’nun kalbinde, binlerce yıllık bir medeniyet penceresinden tarihe bakmak isteyen herkesi Şar’a davet ediyoruz.