Kendilerine yeni bir Müslümanlık dini versiyonu yaratarak tacizi, şiddeti, ataerkil yapıyı, cinayeti, yanlışı, el altından işleyişi, köleliği, haklının susturulmasını, insan haklarının çiğnenmesini vizyon ve misyon etmiş olan 20 yıllık iktidar düşüyor.

Günümüzde bu iktidara karşı çıkanların sayısı geçen son 5 seneye göre kat kat artmıştır. Bunun sebebi yanlıştan dönenler var diye düşünülmesin, yeni nesil alternatif, doğruyu söyleyenler gün geçtikçe artıyor. Örneğin benim 20 sene önce oy verme hakkım yoktu ana okuldaydım. Artık bilinçli oy kullanacak kişi var, ve ayni zamanda bilinçli doğruyu savunan adaylar var.

Öyle ki her ne kadar 20 senedir ayni iktidarı destekleyen, at görüşlü, alternatif din toplumu at görüşlülüğünü bir çeşit veba gibi yaymaya çalışsa da eğitim gören, kendini geliştiren, ayıba ayıp değen, yanlışa yanlış diyen, haksızlığa ses çıkaran kişilerde yetişti toplumda. Cehaletle tartışma olmaz, onlarla mücadele edemeyiz. Bir takribat misali ya da sürü misali 1 çobanın arkasından gider onlar. Onlara doğruyu anlatmak yerine, doğruyu anlayacak kişilere anlatmak ve var olmak vazgeçmemek hak mücadelesine devam etmek sosyal sorumluluğumuzdur.

Sessizce sinip kalmadan, ses çıkartmak artık herkesin sorumluluğu.

Son 20 senede yaşanılanlara baktıkça daha insanlar ne bekliyor olmasını?

Einstein’in söylediği tam da kesin olmayan güzel bir laf vardır; bilmeyenler için söyleyeyim kendisi bilim insanıdır, teorik fizikçi. O demişse de dememişse de güzel bence, 

“Delilik, ayni şeyi tekrar tekrar yaparak farklı sonuçlar beklemektir.”

Ayni iktidara oy verip verip, ya da ayni davranışları sergileyecek, ayni değerleri olanlara oy verip kız çocuklarının evlendirilmemesini bekleyemezsiniz!

Ayni kişiliklere oy verip hakkınızın aranmasını bekleyemezsiniz!

Ayni katillere oy verip kadınların öldürülmemesini bekleyemezsiniz!

Onlardan ancakta deprem olduğunda sizleri enkaz altında kalmaya maruz bırakmayı ve buna “kader” demeyi bekleyebilirsiniz! Çünkü onların o güzel alternatif dinlerinde her başları sıkıştığında sığınacakları bir “kader” kelimesi var!

El altından iş yürüten, bizden olmayana yardım etmeyiz diyen, hakkını savunduğu dakika ansızın ortadan kaybolabilen, elinde polisi ve askeri ip gibi tutanlara artık dur deyin!

15 Temmuz darbe şakası idi diyorum ben, çünkü bana göre bunu kendileri yapmış ve yaptırmıştır. İster komplo teorisi deyin isterseniz vatan haini; ama insanlarda bir dönemde olsa ve bazılarında halen daha yapanların istediği yarattı. Başkanlığı getirdi. Zemin hazırlamalardı bazı şeyler.

Bunları görüp fark etmek belki herkesin elinde değil. Sonuçta canlı bombayı giyenlerde bunu doğru sebepler için yaptıklarına inanırlar. Beyinleri yıkanmıştır.

Sizde sandıkta oy verirken lütfen kendinizi canlı bomba olarak görün. Aynı kişilere, aynı mentalitelere oy verirseniz bir toplumu öldüreceksiniz. 20 senedir ilk defa bu kadar karşı çıkılıyor belki de iktidara karşı. Dizilerde, filmlerde, tiyatrolarda, haberlerde insanlar gümbür gümbür doğruları söylüyor ve istifaya zorlanıyor, işinden oluyor. Yine doğruyu savunanlar 9 köyden kovuluyor. Bunlara özen gösterin.

Bir video izledim geçenlerde internette bir kadın diyor ki “ben getirdim ben götüreceğim, bir daha ona oy vermeyeceğim”. Neden diyor bunu biliyor musunuz? Çünkü aç! Kelimenin tam anlamıyla. Ekonomik olarak bir hiç. Üç işte çalışıyor insanlar siz “kürtaj günah” diyerek onları insan haklarından mahrum ettiniz diye. Sırf evindeki her çocuk 1 gün daha yaşasın diye. Sırf evindeki her çocuk büyüyünce siz olmasın diye.

Aralarda bir yerlerde bunları farkedenler ve oyumu vermeyeceğim değenler varken diğer taraftan yine üç işte çalışıp, ezinip elenen insanlar kör kütük oy verecektir tabii ki. Hatta muhtemelen orta okul çağındaki kız çocuklarını da başlık parasına gelen ay falan evlendirirler malum yaz geliyor düğün zamanı.

Evet, bu sorunları yaşayan tek toplum Türk toplumu değildir fakat o kadar okumuşu, o kadar bilen insanı varken neden kendine mezar kazma peşindedir toplum anlamış değilim. 1 oy 1 oydur, 1 kişi ses çıkarırsa birileri daha çıkarır, 1 kişi değişirse çevresi değişir! Bilinçlenmek, kendimizi ve dolayısı ile toplumu geliştirmek halkın görevi. ODTÜ’ler, İTÜ’ler dünya devlerine kaptırılan mühendisler, biyologlar, doktorlar, bilim insanları göç ediyor! Ne değerlerini bildiniz, ne haklarını savundunuz ne de onlara fırsat verdiniz diye. Altın yumurtlayan tavuğu kestiniz, onun yerine kafanıza s*çan kuşa inanıp insanların hayatıyla kumar oynadınız!

Artık bir şeylerin takipçisi olmayın, icraat yapın! Seçtiğiniz gibi o koltuklardan o insanları indirmesini de bilin.