Uzun konuşacağız çünkü bahar geldi!

Çünkü dönüşüm zamanı.

Doğa kendisini dönüştürüyor ve yeniden uyanıyor;

Bitkiler yeşermeye başladı, açan çiçeklere şahitlik ediyoruz, kuş ötüşlerini artık daha çok işitiyoruz.

Bizim için de yeniden doğuş ve tazeleniş neden olmasın?

Nisan ayını ve baharın gelişini vesile ederek size bir merhaba demek ve hatırlatmak istedim.

Kararlarımızı, anlarımızı erteliyoruz, bu pazartesi başlayalım diyoruz.

Ertelemeden şimdi başlayalım inşalarımıza, temel atmayı ertelersek yapıyı ne zaman kuracağız?

Kelebek etkisi teorisini duymuşsunuzdur, 1963 senesinde Lorenz'in hava durumuyla ilgili hesaplar yaparken farkına vararak ortaya çıkardığı bir teori.

Bu noktaya uzun uzun değinmeyeceğim, araştırmaya ve sayısal değer ayrıntılarına birçok kaynaktan ulaşabiliyoruz.

Teoriye dair değinmek istediğim nokta; dünyanın bir köşesindeki bir kelebeğin kanat çırpması, dünyanın başka bir noktasında kasırgaya sebebiyet verebiliyor olması.

Hayatlarımızdaki her an, her adım, küçük ayrıntılar bile sonuçları beklenmedik şekilde büyük etkilere neden olabilir.

Odaklandığımız, şekillendirebildiğimiz kısımları düşünelim, bir de kendimiz için attığımız adımları.

Örneğin moralimizin yüksek olduğu bir gün karşımıza çıkacak fırsatlar ve onlara vereceğimiz tepkilerin neleri değiştirebileceği, dönüştürebileceği ihtimalleri.

Hayatında dönüştürmek istediğin, iyileştirmek istediğin, büyütmek istediğin şeylere bir bak.

İnandığımızda, hareket ettiğimizde, hepimiz kozalarımızdan kanatlarını özgür ve güçlü çırpan rengarenk kelebekler olarak çıkıyoruz.

Şimdi sor kendine, neleri dönüştürmek istiyorsun?

Tüm planlarımı, projelerimi önce not alırım ben.

Bu yıl için en kıymetli tavsiyem sizlere, aklınızdan geçenleri bir deftere aktarmanız olacak.

Bir kalem, bir defter edinin kendinize lütfen.

Biliyorum çoğumuz dijital uyumlu hale geldik ve fakat bu kağıt kalem kullanma alışkanlığı edinmenin ve bunu sürdürmenin önemini şu noktadan belirtmek isterim.

Yazmak not almak kalem kullanmak aslında muazzam bir odak ister ve bugün en çok zorlandığımız konu da tam olarak bu.

Odaklanamıyoruz, dikkatlerimizi bir konuya yoğunlaştıramıyoruz, zihinlerimiz uçuş uçuş, her bir konu işin 5-10 saniyelik tik tok içerikleri üretiyor ve ürettiklerinin çoğunu zihnin boş kalan alanlarına çöp misali stokluyor.

Zihinlerimiz abur cubur içeriklerle meşgul hale geldikçe kurulan hayallerin gerçekleşmesi için gösterilecek zihinsel performans azalıyor.

İşte bundan sebep aklına gelen kağıdına dökülsün.

Hatta dijital alanlara not alma alışkanlığını bu yıl bir miktar revize etmeni tavsiye ediyorum.

Yazıya odaklanmak seni bir süre sonra hayata odaklanma konusunda destekleyecek.

Ve hatta bu odaklı halin farkındalıkta öğünlerini tüketme haline dönüşecek.

Evet bu yıl sizler için en kıymetli tavsiyem.

Tabaklarınızdaki yiyeceklerle göz teması kurmak.

Ne yediğinizi görün,

Ne yediğinizi anlayın,

Ne yediğinizi fark edin,

Ve tabağınızdaki her Gıda için şükredin

Ve dua edin dünyada ki tüm canlılar yiyeceklerine ulaşabilsin

Sevgiyle ahali